Batı uygarlığı dendiğinde batının bir aydınlık bir de karanlık yüzü  olduğunu biliyoruz.

Aydınlık yüzünde akıl, bilim, laiklik, demokrasi ve insan hakları var.

Karanlık yüzünde ise, işgalcilik, soykırım, sömürgecilik, emperyalizm ve ırkçılık yer alıyor.

Batının karanlık yüzüne bir küçük örneğin belgesi Almanya eski başbakanlarından Merkel'in yazdığı kitabında yer alıyor.

Suriye'nin karışmasından sonra ortaya çıkan göçmen akınında o zamanın başbakanı Merkel Türkiye Cumhuriyeti yetkilisi ile görüştüğünü ve onlara verilen üç milyar Euro karşılığında göçmenlerin Türkiye'de tutularak Avrupa'ya gönderilmediğini yazıyor. ''Bu anlaşma sonu bize gelen göçmen sayısı Türkiye'de kaldıkları için çok azaldı''  diye de belirtiyor.

Bu da batı emperyalizmine güzel bir örnek değil mi?

Türkiye bunu neden yaptı bunun sonucu ülkeye neler yaşattı ve de yaşatıyor konuyu çocuklara sorsanız açıklayabilirler...

Karanlık yüzlü batı Osmanlı döneminde entrikalarla sarayın önemli makamlarına padişahların onayı ile Rum, Sırp, Rus ve Venedikli gibi yabancı kökenli insanları getirerek onun içten içe çökmesine neden olmuş. 

Saraya cariye sokarak padişahların bu yabancı kadınlarla evlenmesinin sağlanması da batının bir başka oyunu olmalı.

Kanuni Sultan Süleyman veziriazamların Türkler yerine yabancılardan olmasını başlatan ilk padişah olarak bilinir.

Batıdan akıl, fikir, bilim alacağına bu uygulamalarıyla içten içe çöküşünü hızlandırmış Osmanlı.

Batının karanlık yüzüne önem vermeden yoluna devam eden, koltuğunu kaybetmekten korkmayan önemli siyasetçiler de gördü ülkemiz.

Eğer bir yönetim gitmekten korkarak demokrasiden uzaklaşıyorsa arkasında yatan önemli bir neden mi var diye sorar o toplum.