Dünyada ve ülkemizde bitmeyen acılar, ağır sorunlar yaşanıyor.

Ekonomik sıkıntı, yüksek enflasyon, siyasal karmaşa, her gün değişen fiyat artışları  ailelerin ve onları oluşturan insanların yaşamını altüst etti adeta.

Bu ağır sorunlara dayanmakta zorlananların ve zorluk çekenlerin bir kısmı psikolojik bozukluk içine düşüp akla hayale gelmedik tavırlar sergileyerek bunları topluma yansıtır oldular.

Örneklerini her gün gazetelerde okuyor ve televizyonlarda görüyoruz.

Hekimlerimiz şiddetten, saldırılardan, dayatılan haksız uygulamalardan bıkıp usandılar.

Polislerimiz atama yazılı sınavında kazandığı hakkı sözlü sınavda kaybettirildiğinde bunalıma girip intiharı düşünür oldu.

Üniversite öğrencileri yoklukla baş edemeyip evlerine döndüler. Çiftçinin traktörüne icra konulunca ürünleri tarlasında kaldı.

Emeklinin bir bölümü yokluk ve açlık sınırı içinde gidip geliyor.

Haksızlık ve adalete olan güvensizlik insanların ruh sağlığını bozdu.

Tüm olumsuzlukların yaşandığı bu topraklarda umudu düşündüren ve çoğaltan ne var derseniz?

Görevini halen hakkıyla yapan ve umudu çoğaltan  aydın, ulusalcı ve dürüst insanların, yazar ve sanatçılardan oluşan yurttaşlarımızın varlığı karanlık tabloların içindeki topluma umut ışığı yakıyor ve de umutları çoğaltıyor.