Bir toplumda karanlığı aydınlatacak ışığın ortaya çıkması için vatanını, ülkesini kendinden önce düşünen, alçalmanın değil yükselmenin yolunu bulan insanların o ülkede çoğalması gerekiyor.
Şu sözleri Goethe'nin yeri geliyor bir ülke için çok önemli olabiliyor.
''İnsanların kötü karakterli olmaları doğrusu ya beni şaşırtıyor. Ancak bu karakterleri nedeniyle hiç utanmadıklarını görünce hayretler içinde kalıyorum.''
Şimdilerde de her zaman olduğu gibi insan faktörü önemli.
Bakıyorsunuz birileri çıkıyor yemlendiği makama dayanarak karşısındaki kişiye erişemeyeceği ciğere 'Budala' diye sataşabiliyor.
Bir ülkede yaşanan önemli sorunlarda ırk genleri yanı sıra kültür genleri de önem taşıyor.
Kafası karışık, birbirine düşman insanlarla ve sahte aydınlarla dolu bir toplumu her zaman zor günlerin beklemesi doğaldır.
Çöküşe geçen bir ülkenin toparlanabilmesinde bir öndere gereksinim olduğu gibi onun da başarılı olması için toplumun yeniden kaynaşması
bilinçlenmesi kaçınılmaz görülüyor.
Kaynaşan toplumun çağdışı bir rejime soyunanları değil, karanlığı aydınlatacak ışığın izini takip etmesi gerekiyor.
Ancak!
Eğer o toplum emperyalistlerin destek verdikleri planlarını anlayabiliyor ve çözebiliyorsa.