1923'de cumhuriyetimizin kurulmasıyla 

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün başlattığı 

Aydınlanma çağı ışığının 1950'li yıllardan bu yana 

Azaltılmaya çalışıldığı bir gerçek.

Getire getire bizi neredeyse bir orta çağa getirdiler.

Ülkeyi bu günlere neoliberalizm sürükledi de denilebilir. 

Neoliberalizm her şeye, herkese özgürlük 

Sloganıyla ortaya çıktı ve sonuçta 

Özgürlüğün yalnızca ''Sermaye Özgürlüğü'' 

Olduğu geç de olsa fark edildi.

Az gelişmiş problemli dünya ülkelerinde 

Etnik milliyetçilik anti emperyalizmin yerine kondu. 

Neoliberalizm en büyük hasarı insan beyninde yaptı. 

Bu hasar kolay düzeltilebilecek bir hasar değil.

Şimdi insanlarda 

Gerçeğin yerine..........Yalan

Aklın yerine............... Hurafe

Mücadelenin yerine...Şaklabanlık söz konusu.

Getirilen bu orta çağ döneminde plan gereği 

Ülkede korkunç bir aydınlık kıyımı var.

Bu kıyıma bu karartmaya 

Yeni bir aydınlanma süreciyle cevap vermek gerekiyor.

Yirmi yıldır aydınlanma çağını karatmaya çalışanlar 

Bir türlü uslanmadılar ve yalanı yanlışla değiştirerek

Denmeye kalktıkları durumu devam ettirmek istiyorlar.

Unutmayalım ki ''Milli Mücadeleyi'' keşke Yunan kazansaydı Diyebilen yüzü kızarmayan 

Utanmazlar bile çıktı bu toplumdan.

Lozan'a yönelik saldırıların altında 

Yobazlık, dincilik ve 'Psikopolitik' 

Amaçlar söz konusu. 

Akılları sıra Lozan ile elde edilen toplumdaki 

Zafer algısını kırmak istiyorlar. 

Millî mücadelemize, cumhuriyetimize   

Dil uzatanlar ne yaparlarsa yapsınlar  

Tarihin arşivine 'Hain' olarak çoktan kaydedildiler.