Bindik bir alamete

Gidiyoruz kıyamete

Günümüzde fiyatların durağı yok. Her gün değişen etiketler karşısında halk çok şaşkın. 

Aynı ürün birkaç gün arayla yükselip düşüyor. Ne, neye göre, ne zaman,  ne olur bilen yok?

Bu kargaşa içinde beliren bir  tehlike var. O da şu:

Fiyatlar karşısında, müşterisi azalan esnaf, ürüne hile karıştırma yoluna gitmeye başladı. 

Yanısıra, standart olarak bilinen paketleri küçültüp, gramajları da düşürerek, eski ambalaj süsü veriyor, akıllarınca  görüntüyü kurtarıyorlar!

O ürünün fiyatı sözümona 'az' artırıyor!!!! Oysa, 1 kiloluk veya 1  litrelik ne varsa,  hepsini artık 750 gr olarak hazırlanıyor. Şişesi , kabı, üzerinin etiketi logosu aynı görünüyor. Kabın küçüldüğü belli olmuyor.

Yiyecek lezzet kalitesine gelince...

Tam ne yaptıklarını bilemesek de,  hiç bir üründe eski lezzet, tat yok.

Zeytin yağların her markası bozuldu

Peynir 300 lira ama yağsız, tatsız, tuzsuz.

Çayların fiyatı arttı, kalitesi  iyice bozuldu. Sallama çayda, çayın kokusu, rengi ve tadı yok.  Sallamışlar resmen. Çay tozu gibi bir şey doldurulmuş poşetlere.

Çikolatalar, mikron kakao ve   daha fazla miktar keçi boynuzu formülü ile yapılıyor olmalı. İçinde ne tür şeker ve yağ varsa, buz dolabına girince ufalanıyor?

Tereyağının halisi artık hiç bulunamıyor. Süt bol su katkılı, yoğurdun içeriğini Allah bilir. Lezzetler sıfır!

Mercimek desen, daha ıslar ıslamaz pişek hale geliyor. Eskiden ıslatılır, saatlerce pişirilrdi.

Tavuklarda, etlerde, salamda, sosiste lezzet diye bir şey kalmadı. Zaten astronomik fiyatlar nedeniyle, büyük bir kesim,bu ürünlere  uzaktan bakıyor. 

Eskiden fakir fukara bol bol sabah akşam patates  haşlar yerdi. Şimdi o da lüks ve pahalı olup, sınıf atladı. 

Su 70 lira oldu. Birçok kişi musluk suyu içmeye başladı.

Bu sene kadınlarımız, her zamanki  gibi bol bol   'kışlık' hazırlayamadı... Salçalık domates, barbunya, bamya, taze fasülye  çok pahalıydı. Meyveler astronomik olduğundan çok evde reçel kaynayamadı.

Nereye gidiyoruz bilmem?