Bir mimar ve yıllarca yapı kontrol mühendisliği yapmış bir kişi olarak, her zaman yaptığım en önemli uyarı şudur:

Çok insanın bulunduğu, "otel, alışveriş merkezi, sinema, tiyatro, konser salonları" gibi yerlere gittiğinizde, göz ucuyla da olsa ÇIKIŞ tabelalarının yerini kontrol edin.

Fuayede, balkonda daha dikkatli olun. Mümkünse, çıkışa yakın oturun ve yine mümkünse, yangın merdiveni olduğundan ve bunun kapısının açık olduğundan emin olun.

Neden olduğunu anlatayım:

2000 depreminden sonra, İstanbul’da neredeyse tüm okullarda "yeniden yapım" süreci başlatıldı. Ben bu projelerde kontrol mimarı olarak görev aldım.

Yıkılan binaların yerine, meslek hayatımda gördüğüm en sağlam, en güçlü, en güvenilir yapılar yapıldı. Yangın kaçış kapıları ve kaçış merdivenleri yanmaz malzemelerden ve boyadan seçilmişti.

Bu okulların sığınakları, bir deprem sırasında o bölgedeki insanlara kaçış görevi yapabilecek özellikte düzenlendi.

Titizlikle inceledik.

Binaların teslimini yapmak üzere okul müdürleri ile buluştuğumuzda, müdürün yangın kaçış merdivenini kilitlediğini gördüm, uyardım.

Öğrencilerin katlar arasında gidip geldiğini, kızlarla buluştuklarını söyleyip, bu acil kaçış yolunu kilit altında tuttuğunu söyledi.

Aklım başımdan gitti.

İtiraz edecek oldum.

Beni sert bir sesle uyardı: "Okulun idaresi bendedir. Ben böyle uygun görüyorum" deyip kestirip attı.

Kime ne dert anlatırsın?

Aynı şekilde, bir tarihte İzmir civarında huzurevleri araştırması yaparken, yine kapısı kilitli yangın kaçış merdivenleri gördüm.

"Bir yangın çıksa bu yaşlılar burada cayır cayır yanar. Nasıl kilitli tutarsınız?" diye itiraz ettim. "Yaşlılar buradan habersiz çıkıp gidiyor, sorumluluk alamam" dedi.

Aynı şeyi ultra lüks apartmanların bazılarında gördüm. Dona kaldım.

Evlerine gidin bakın. Yangın çıkışlarını kapatmış, kimisi burayı kiler yapmış, kimisi de yangın holüne dolaplar koymuş.

Alt katta yangın çıksa, ailecek telef olacaklar, umurlarında değil!

Hesapta burada oturan ailelerin çoğu varlıklı, eğitimli, usul bilen, sözümona kurallara saygılı, kafası çalışan ve mantıklı insanlar. 2 m²'ye tamah ederken hiç düşünmezler mi?

Aslında "Bize bir şey olmaz edebiyatı" hepimizin kanına işlemiştir. Bunun için herkes önce dönüp kendine bir bakmalıdır.

Böyle durumlarda suçu, mühendis ve mimardan başlayıp, belediyeden çıkıp, en son da -varsa- yangın kaçış kapısının anahtarını verdiğimiz, her şeyden habersiz gariban hademeye yükleriz. Şimdi de öyle olacak.

Büyük bir acı yaşadık. 
ULUSUMUZA GEÇMİŞ OLSUN.