Tüm dünyada büyük saygınlık kazanan Nobel Ödülleri 2024 yılı sahiplerini buldu. Bizi ilgilendiren bölüm ise ekonomi dalında Daron Acemoğlu'nun Nobel kazanması oldu. Her ne kadar Amerika'da yaptığı çalışmalarla bu ödülü kazanmış olsa da Türkiye olarak yine de bu haklı gururu yaşamamamız için hiçbir neden yok. Tartışmasız Nobel Ödülü verildiği dallarda çalışan her bilim insanı ve yazarın en büyük hayalidir. Nobel Ödülleri 1895 yılından bu yana veriliyor. İnsanlığa katkı sağlamış çalışmaların ödüllendirildiği Nobel Ödülleri, verilen kişi ve çalışmalardan öte ülkeler için büyük prestij taşıyor. Biz ülke olarak ilk 2006 yılında edebiyat dalında Orhan Pamuk ile Nobel Ödülü kazandık. Nobel Komitesi, "2006 Nobel Edebiyat Ödülü 'kentinin melankolik ruhunun izlerini sürerken kültürlerin birbiriyle çatışması ve örülmesi için yeni simgeler bulan' Orhan Pamuk'a verilmiştir." sözleriyle durumu ilan etmişti. O yıllar Orhan Pamuk'un siyasi duruşu büyük tartışma konusu olmuş ve ödülün sevinci tam olarak yaşanamamıştı. İkinci büyük sevinç Aziz Sancar ismiyle geldi. Profesör Aziz Sancar, 2015 yılında Nobel Kimya Ödülü'nün sahibi oldu. Her ne kadar çalışmalarını Amerika'da yapsa da Türkiye olarak büyük onur duyduk. Hücrelerin hasar gören DNA'ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları sonucunda kimya dalında Nobel Ödülü kazanan Profesör Aziz Sancar Türkiye'ye ikinci kez Nobel gururu yaşatan isim oldu. Daron Acemoğlu bu mutluluğu üçüncü kez yaşattı. Acemoğlu, "sosyal ve ekonomik kurumlar ile refah arasındaki ilişkiye ve bunun uluslar arasındaki zenginlik farklılıklarına etkisine" dair çalışmaları nedeniyle ödüle layık görüldü. 

ÜLKE OLARAK GÖNLÜMÜZÜN NOBELİ HEP YAŞAR KEMAL'E!
Ülke olarak usta yazar Yaşar Kemal'e hep Nobel Ödülü istedik ve çok bekledik. 1973 yılından beri Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday olan Anadolu'nun yürekli kalemi Yaşar Kemal'e komite bu ödülü vermek istemedi. Her Nobel Ödülü döneminde Yaşar Kemal Türk Halkı'nın gönlünde hep Nobellik oldu. 

Son cümle: "Nobel Ödülleri bu ödülü alan isimlerin yanında mensup oldukları ülkeler için büyük onurdur. Bu onuru yaşatan Acemoğlu'na ne kadar teşekkür etsek azdır..."