(Eral Aytemiz/EGE MECLİSİ)-Karaoğlu Group Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Karaoğlu ve Yönetim Kurulu Üyesi Cihan Karaoğlu ile inşaat sektörünü konuştuk. İşte yaptığımız sohbetten öne çıkan kısımlar...

İnşaat sektöründe piyasayı nasıl değerlendirirsiniz?

(Zeki Karaoğlu)-Türkiye'nin piyasasından dolayı inşaat sektöründe maalesef maliyetler anlayamadığımız şekilde yükseldi. Karaoğlu Group olarak inşaat sektörü pandemiden değil ekonomik dalgalanmalardan etkilendi. İnşaatta karlarımız zaten minimizeydi artık daha da küçüldü. Bize gelen bazı projelere hayır demek zorunda kalıyoruz. Sebebi maliyet ile satış rakamı arasındaki makasın çok kapalı olması. Faizlerin, altının, dövizin bu şekilde seyrettiğini düşünürseniz… Bu dalgalanmalar bizim iş yapmamıza engel çünkü amacımız paranın değerini korumak değil, bunun bir adım önüne geçebilmektir. Zaten ticarethane bu amaçla vardır. İnşaatı kar elde etmek için yaparsınız. Maalesef şuanda sektörde günü kurtarmaktan başka bir şey yapılamıyor. Pandeminin etkilerinden konuşacak olursak; pandemi inşaat sektörünü çok etkilemedi ancak bizim adımıza bünyemizde etkilenen diğer iş kollarımız oldu. Öğrenciler olmadığı için, öğrenci yurtlarımızda ve kiralık öğrenci konutlarımızda şuan için hiç kalan yok. Otelimizde doluluk var ama diğer kollarda verim alamıyoruz.

Bu durum konut fiyatlarına yansıdı mı?

(Zeki Karaoğlu)-Konut fiyatları çok yükseldi tabii ki ancak vatandaşın alım gücü yok. Örnekle Buca için konuşacak olursak, şu tarihte Buca’da 1,2 - 1,3 milyon liranın üzerinde konut olduğunu duyuyoruz. Ama bu rakamları veren var mı onu bilemiyoruz. Çünkü vatandaşın alım gücü çok düştü. Şu anda Buca’daki yeni sitelerde 3+1 dairelerde kiralar da 3 bin 500 TL’den başlıyor. Site dışındaki yeni konutlarda ise 2 bin 500 TL’nin altında kiralık daire yok.

(Cihan Karaoğlu)-Buca’ya daima yoğun bir talep söz konusu, kontrolsüz bir büyüme ve maalesef çarpıkta bir kentleşme var. Öğrenci nüfusu pandemiden önce 60 bine ulaşmıştı. Haliyle öğrenci popülasyonunun artışı ile ilçede çok sayıda 1+1 konut yapıldı. Lakin pandemi sebebi ile öğrencilerin burada olmaması ilçe esnafını ve yatırımcıları negatif yönde etkiledi çünkü bölgede öğrenci üzerinden dönen bir piyasa söz konusu, bu sebeple de kafe, inşaat, gıda ve hatta tekstil gibi bir çok sektörde cirolar düştü. Artık işyerleri kârdan zararı da değil; mevcudu korumayı, istihdam sağladığı personellerini kaybetmemeyi, bu zor dönemde dayanışmayı sağlamayı hedeflemekte, sürdürülebilir olmanın çabası içine girmektedir.

Sektörün en büyük sorunu nedir?

(Zeki Karaoğlu)- Herkes müteahhit olabileceğini düşünüyor ve bunun da sektörümüze çok olumsuz etkisi var. Bir müteahhitin öncelikle proje okumasını iyi bilmesi gerekiyor. Betonarme, kalıp, demir, elektrik… Bunları okuyabilmesi gerekiyor. Sonrasında da görsellerle beraber nelerin yapılıp yapılmayacağının muhakkak öğretilmesi lazım.  Diyelim ki yaşanmış olan depremlerden birebir gösterimler yapılmalı, onların fotoğraflarını görmeliler. İnşaatta neyin neden yapıldığını tek tek öğrenmeleri gerekiyor.

Bu işin de bir ehliyeti olmalı. Nasıl alkolden ehliyeti alınan insan psikolojik olarak bir eğitime gönderiliyorsa, bizim işimizin de psikolojik bir eğitimi olmalı. Ölüme sebebiyet bile verilebiliyor, görüyoruz. Ben yaptım oldu diye inşaat olmaz, olmamalı. Aldıkları sorumluluk insanlara iyi anlatılmalı.

KARAOĞLU YAPI HAKKINDA

(Zeki Karaoğlu)- 1967'de Sivas'tan İzmir'e göç etmiş bir ailenin çocuğuyum. Aslında iktisat fakültesi mezunuyum ama baba mesleğini tercih ettim. Ablam da inşaat mühendisidir. Biz iki kardeş inşaat sektörünü seçtik. Askerden geldiğimde çıraklık eğitiminden de geçmiş oldum, inşaatın mutfağında da çalıştım. İnşaat sektöründe sürekli gelişime açık, gözlemci ve birazcık da ‘en iyisini biz yapmalıyız’ kıskançlığımız vardır. Bu, imkanlar doğrultusunda, bölgesel projelerle doğru orantılıdır. Dış ve iç mimarilerde kentin estetiğine yüksek katkıda bulunacak projelerimiz vardır. Bulunduğu çevrenin değerini artıran projelerimiz vardır. Öyle ki firmamızın her alanda estetikle ilgili büyük bir kaygısı bulunmaktadır. Kazanç her zaman ikinci planda kalır.

Çeşme, Balçova, Narlıdere, Urla, Buca, Bayraklı, Çandarlı, Bodrum gibi birçok il ve ilçede daha çok “mesken” olmak kaydı ile projelerimiz ve proje alanlarımız bulunmaktadır. İstihdam yaratılabilecek noktalarda da yurt, otel, gibi projeleri oluşturmakta ve bazılarını da işletmekteyiz. Bizler iş insanı olarak tek yönlü olmayı sevmiyoruz. İki farklı vakfın başkanlığını üstlenmekteyim, paylaşmanın ve sosyal projelerin tadını da biliyoruz.

İnşaatın yanı sıra çok değişik sektörlerde de hareket ediyoruz.Arkeolojik eser restorasyon laboratuvarımız ve arkeolojik eser restorasyon işimiz de mevcut buna ek olarak bünyemize bir de Karaoğlu Ceramics'i kazandırdık. Örneklerini aldığımız ürünlerin seramiklerini üretiyoruz.Megara kase, gözyaşı şişesi gibi nadir bulunan örneklerin imitasyonlarını yapıyoruz.Seramik alanında şu an butik ve vurucu örneklerle, emin adımlarla ilerliyoruz.Hedefimiz yurt dışına ihracat ve Karaoğlu'na ait geniş çapta ses getirecek bir müze.