(Eral Aytemiz/EGE MECLİSİ)-Diyarbakır Kuyumculuk ve DDimond Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Zülküf Mermut ile değerli taşların ve takı sektörünün pandemiden nasıl etkilendiğini konuştuk. Ani iniş-çıkışlarıyla yatırımcının başını döndüren altın fiyatlarındaki dalgalanmayı konuştuğumuz Mermut, gümüşün de gelecekte daha çok kazandıracağını söyledi. İşte Zülküf Mermut ile yaptığımız söyleşiden öne çıkan bölümler…

Kuyumculuk ve altın sektörü, pandemiden nasıl etkilendi? 

(Zülküf Mermut)-Altın sektöründe altın tacirleri, pandemide kar oranını azaltmadı, yükseltti. Çünkü dünyada iş yerlerinin, fabrikaların kapalı olması, üretimin durması kişilerde ellerindeki parayı bir şekilde bir yatırıma bağlama ihtiyacı doğurdu. Bu sebeple, “altın her zaman güvenli bir kapıdır” düşüncesiyle yatırımlar altına yöneldi. Ticarette bir malın arz ve talebi ile fiyatının yükselmesi ve düşmesi esastır. Bu anlamda talep çok fazla olunca da altın fiyatı dünya pazarında ons ile birlikte yükseldi. Bu paralelde ülkemizde doların da yüksek olmasıyla birlikte, dolar ve onsun birleşiminde, altının has yani külçe fiyatı 530’lara kadar yükseldi. Zaman zaman bunun suni olduğu söylendi ki bu doğruydu. Geçtiğimiz haftalara kadar külçe altın 400’lerin altına kadar da düştü. Fakat, ardından doların tekrar yükselişinden dolayı altın yine 425-430 seviyelerine geldi. Ama böyle devam ederse, altını yine kısa sürede 450’nin üzerinde göreceğiz.

Altındaki ani dalgalanmaların sebebi nedir? 

(Zülküf Mermut)-Her ülkede ticaretin ana temelindeki esas unsur istikrardır. Bizim ülkemiz maalesef geçmiş dönemden beri, 1950’lerden bugüne gelen hükümetlerde hiçbir zaman istikrarı yakalayamadı. Bunun nedeni dış ülkelere olan dış borcumuzun yüksek olması. Sürekli IMF'den kredi kullanmamızdan dolayı enflasyonu aşağıya çekemedik. Mesela Avrupa ülkelerindeki enflasyon oranı ile bizim enflasyon oranımız aynı değildir. Neden? İstikrarsızlıktan. Bu da bunun bir göstergesi. Geçen sene yüksek olan fiyatlar, bu dönemde geriledi. Bu durum, tüketiciye de güven vermiyor artık. Altının bu şekilde çok hızlı iniş çıkışları insanlara ‘Ne yaptım, keşke almasaydım’ diye düşündürebiliyor. Bu da tabii sektöre ciddi anlamda yara aldırıyor. Zaten son dönemlerde altın, artık takı hariç, yatırım aracı olması babında biraz zayıfladı. İnsanlar yatırımlarını gayrimenkul ve taşınmazlara daha çok yönlendirmeye başladılar. Bu bağlamda altın da takıya kaldı. Değerli taş ve takıda da artık yeni nesil çok fazla kalın, gramı ağır, şatafatlı değil, daha ince, narin takılar tercih ediyor. Ama Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde hala bu gelenekler sürüyor. İnsanlar düğünde ağır, kalın takı takmaya devam ediyor Dünyada da bunun bir diğer örneği; Hindistan’dadır. Hindistan’da ekonomik durumu ne kadar düşük olursa olsun insanlar düğün gününde dışarıdan borç harç ile bile o büyük takıları takarlar. 

Düğün, doğum gibi mutlu gün kutlamalarının azalması altın sektörünü nasıl etkiledi?

(Zülküf Mermut)-Bizim, Mayıs ayından itibaren başlayan bir düğün sezonumuz olurdu. Özel günlerde en çok paranın harcandığı masraf kalemlerinden biri de altındı. Bu günler olmayınca biz geçen yıl sadece ziynet grubu üzerinden ticaret yaptık. Tutunabilen meslektaşlarımız, öz sermayesi kendininse ayakta kalabildi. Ama dışardan konsinyeli çalışan meslektaşlarımız maalesef kazanamadı. 

Pandeminin ardından sektördeki değişimler neler olacak? 

(Zülküf Mermut)-Pandemiden sonra düğünlerin başlaması herkesi çok etkileyecek. Süreci hepimiz merakla takip ediyoruz. Düğün sektörü, 30-40 kalem taciri ilgilendiren büyük bir sektör. Düğün sektörü içerisindeki her bir sektör bu durumdan zarar görüyor. Her birimiz, ülke ekonomisine katkı sunmak adına bir an önce bu durumun düzelmesini bekliyoruz. Buna paralel, her yıl yurt dışından gelen yabancı turistler ve gurbetçilerin de gelmeyişi ciddi anlamda bizim sektöre sekte vurdu. 

Pandemide ekonomik sıkıntıların dışında sektörde yaşanan sorunlar oldu mu? 

(Zülküf Mermut)-Her işte olduğu gibi bizim sektörde de bazen maalesef ticari ahlakı kullanmayan insanlar var. Bizim sektör diğer alım-satım sektörlerine benzemez, biz değerli madenin hem alım hem satımını yapıyoruz. Müşterinin güvenine dayalı bir iş yapıyoruz. Ama maalesef her sektörde olduğu gibi bizim içimizde de az da olsa kendi menfaati için ticari ahlaka uygun olmayan davranışlar sergileyenler olduğunu zaman zamana tespit ediyoruz. Gerek emniyet mensupları, gerek bağlı bulunduğumuz odalar ile bu işi kontrol altına alıp, gerekli cezai yaptırımları uygulatıyoruz. 

Gümüşün yükselişini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

(Zülküf Mermut)-Altın fiyatlarının yüksek olması, insanları günlük kullandığı takıda gümüşe yönlendirdi. Gümüş de değerli bir maden ancak altın kadar değildi. Ama gümüşle de altın gibi ciddi anlamda güzel modeller yapmaya başladılar. Bu defa bir arz-talep durumu söz konusu olunca gümüşün fiyatı yükselmeye başladı. Ayrıca, sanayi üretiminde de az da olsa kullanılabiliyor olması ve yatırımcının küçük para ile yatırım yapmasını sağladığı için gümüşe talep daha fazla oldu. Bu da fiyatlarda yükselişe sebebiyet verdi. Geçen yıl ile bu yıl arasında yüzdeye baktığımız zaman gümüş, altından daha çok yükseldi. Gümüşün ileride daha çok yükselerek, daha fazla kazanç sağlayacağı söyleniyor. 

DİYARBAKIR KUYUMCULUK HAKKINDA

(Zülküf Mermut)-30 yılı aşkındır sektörün içerisindeyiz. Memleketimiz Diyarbakır’da başladık. Ardından İstanbul’a geçtik. Yine aynı sektör ve gıda sektörü ile ilgilendik. Daha sonra İzmir’e geldik. Şu anda İzmir Balçova’da Diyarbakır Kuyumculuk olarak hizmet vermekteyiz. İşimizde 31’inci yılımızı kutluyoruz. Kuyumculuğun yanı sıra değerli taşlarla, mücevherat ve altın sektöründeyiz. Ayrıca kendi markamız olan DDimond ile de pırlanta sektöründe yer alıyoruz. Aynı zamanda İzmir Kuyumcular Odası Balçova Başkanlığı da yapıyorum.