ÖZEL HABER

Modern dünyanın sessiz krizi: "Yalnız ölümler"

"Yaşlı kadın, yaşlı adam evinde ölü bulundu haberlerini duymak istemiyorsak bunun önüne geçilecek sosyal politikalar üretmeli.

Abone Ol

Geçen Şubat ayında Konak'ta yaşayan 87 yaşındaki bir kadının evinde yaklaşık 2 yıl önce öldüğü ve bir yakını tarafından yatağında iskeletinin bulunduğu haberi birçok yayın kuruluşunda yer aldı. Özellikle son zamanlarda İzmir ve Aydın'dan gelen yalnız yaşlı ölümleri, modern dünyanın görmezden geldiğimiz sessiz bir krizini ortaya çıkarıyor. Gün geçtikçe bu haberlerle daha çok karşılaşır hale geliyoruz. Özellikle büyükşehirlerde oluşan yeni yaşam tarzı, yaşlı büyüklerimizi yalnız ölüme itiyor. 2 yıl önce ölen bir komşusundan haberi bile olmuyor birçoğumuzun. Toplumda yaşanan sosyal yabancılaşma, birçok sorun gibi evde yaşanan yalnız ölümleri görmemize engel oluyor. Japonya ve Güney Kore bu sorunla yıllardır uğraşıyor. Japonya'da sadece son 6 ay içinde 40 bin yaşlı, ölümü evinde yalnız karşılamış. İzmir Konak'taki gibi ölümü hiç bilinmeyen kişilerin sayısı binlerle ifade ediliyor. Endüstri toplumunun getirdiği olumsuz yönlerden biri olan evde yalnız ölümler, Türkiye için de büyük sorun olmaya başladı. Sorunun asıl temelinde sosyolojik değişim yatıyor.  

AYNI APARTMANDAKİ KİŞİLER BİRBİRİNİ TANIMIYOR!  
Evet, bu durum bir abartı değil. Büyükşehirlerde yıllardır aynı binada oturan bazı sakinler birbirini hiç tanımıyor. Selamlaşmıyor, hal hatır sormuyor. Farklı ülkelerin insanları gibi bir binanın içine girip çıkıyorlar, hiçbir etkileşimde bulunmuyorlar. Özellikle site yaşamıyla birlikte bu durum daha da fazlalaştı. Anadolu insanının doğasında bulunan komşuluk ilişkileri yok olmaya yüz tuttu. Aynı binada oturan kişiler, başka mekanlarda tanışıyor ve aynı yerde oturduklarının farkına bile varmıyorlar. Kuşaklar arası yaşanan bağlantı sorunuyla birlikte, ülkede yaşı 70'in üstünde bulunan aile büyükleri kendi hallerine terk edilmiş durumda. Ekonomik olarak rahat olsa da ölümleri hep yalnız gerçekleşiyor. Son zamanlarda sokakta, otobüste, vapurda birbirine selam verenler o kadar azaldı ki, selam verdiğinizde "bu adam bana neden selam verdi, ben nereden tanıyorum?" düşüncesi oluşuyor. İşin özü, sessiz bir kriz toplumu öbek öbek sarıyor.  

Son cümle: "Yaşlı kadın, yaşlı adam evinde ölü bulundu haberlerini duymak istemiyorsak bunun önüne geçilecek sosyal politikalar üretmeli. Birey olarak herkes vicdanının sesini dinleyip kendi yakınları için emek sarf etmeli."