Türkiye'de kültürel değişiklik, anneanne ve babaannelerin tek başına evlerinde yalnız kalmasıyla başka boyuta taşındı. Yeni kuşaklar  anneanne babaanne yerine özellikle büyük şehirlerde yurt dışından gelen yabancı bakıcılar tarafından büyütülüyor. Üç kuşak bir arada oturan geniş  aileler artık tarihe karıştı. Babaanne anneanneler var ama kendi evlerinden tek başına hayatlarının son günlerini yaşıyor. Bizim kuşak, anneanne babaannelerin hem elleri hem de gölgeleri altında büyüdü. Aile ahlakı, toplumsal davranışlar çoğu zaman ailenin en büyükleri olan dedeler ve büyükannelerden çocuklara aktarılırdı.  O akış yaklaşık 30 yıldır farklı şekillere evrildi. Genç kuşak ve tecrübeli kuşakların bağı kesilince toplumsal yapıda farklı sorunlar ortaya çıktı. Son zamanlara kadar bayramlar ve önemli günlerde tüm ailenin toplandığı anneanne babaanne evleri artık boş. Torunlar hiç ortada yokken çocuklar zorunlu haller dışında telefonla hal hatır sorarak olayı götürmeye çalışıyor. Toplumsal aşınma da tam olarak burada başlıyor. Kuşaklar arası bilgi bağlantısının olmadığı yerlerde kuşak çatışması denen olgu ortaya çıkıyor. 

SAYGI YOK OLDU, SEVGİYİ DE KAYBEDİYORUZ!
Babaanne anneanne yeleği denen sembol bir giyim simgesi vardı. Her çocuk o yeleğe dokunarak uyurdu. O yelekler hayatımızdan çıkınca olumsuz pek çok şey kapımızdan içeri girer oldu. Onların evleri o kadar standarttı ki. Aynı kanepe tüm evlerde vardı. Onların instagram sayfaları masa üstüne dizilen çerçeveli fotoğraflardı. Takipçileri de takip ettikleri de masa üstü ve vitrin camlarında zamanın profil resmi olarak hiç inmeden yerlerinde dururdu. Beyaz çarşaf geçirilmiş renkli ipek yün yorganlar o evlerin olmazsa olmaz demirbaşlarıydı. Ne zaman giderseniz gidin evde çikolata, şeker, kolonya ve hazırda yiyecek börek çörek hep olurdu. O evlere giren kişiler hiç bir zaman aç çıkmazdı. Dantelle örtülmüş fincan takımları ve televizyonlar, toz yüzü görmeden sonraki yıllara taşınırdı. Artık işlevsiz olsa da eski radyolar evlerin en büyük aksesuarıydı. 

Son cümle: "Anneanneler babaanneler hayatımızdan çıkınca saygı yok oldu. Sevgi ise can çekişiyor. En az üç kuşağın tekrar buluşması gerekiyor..."