Vicdan kelimesi sözlükte;

'İyiyi kötüden ayırt etme duygusu' olarak tanımlanır.

İnsanların yaşamsal değeri olan önemli organı kalpte,

Ağır bir yetmezlik ortaya çıktığında; 

Bu onu ölüme götürebiliyorsa,

Ağır bir vicdan yetmezliği de o insanı, 

Yaşarken öldürerek insanlık dışına çıkarabilir.

Yeri geliyor bu vicdan yetmezliği çeken insanlara;

''Sizlerden çalınan paralar bir şekilde geri getirilecek'' diyorsunuz.

''Hayır, biz fakir kalalım, onlar paraları yürütsün...'' diyorlar.

''Emeklilere, önemli bir katkı vereceğiz'' dendiğinde,

''Biz istemiyoruz. Böyle çoook iyiyiz!..'' diyorsunuz.

Çiftçilere: 

''Banka kredi faizlerinizi sileceğiz'' deniyor.

''İstemiyoruz! Biz borcumuzu, gırtlağımıza kadar borçlu da olsak öderiz'' şeklinde cevap veriliyor...

Üreticiye fındık fiyatını 'Yükselteceğiz' dendiğinde;

''Yok yok! Yükseltmeyin! Biz iyiyiz, böyle kalsın...'' denebiliyor.

''Depremde yıkılan evlerinizi yeniden yaptırıp, 

Sizlere bedava vereceğiz'' denildiği zaman;

'' Hayır hayır! Ne gerek var! Ödemeli ev isteriz...' diyorsunuz.

Sizlere: ''Ne idüğü belirsiz on milyon sığınmacıyı kendi ülkelerine göndereceğiz''

Garantisi verildiğinde bile; 

İtiraz etmiyor ve ortaya koyduğunuz tavırla, 

''Ülkemize daha fazla sığınmacı getirin...'' demek istiyorsunuz!

''Pazarlardan çürümüş-sebze meyve toplamayacaksınız artık'' dendiğinde;

''Biz böyle çok iyiyiz Allah razı olsun bize bunları toplatanlardan!'' demek gücünü buluyorsunuz.

Sonuçta:

Topluma belki de şunu demek istiyorsunuz:

''Biz tüm halkımıza, 

Ülkemize,

Doğmamış bebeklere ait olan payın, 

Haksız bir şekilde bize dönmesini yıllardır beceriyoruz zaten!..''

Birtakım insanları eğitmek, 

Meğerse taşı yontmaktan bile zor ve olanaksızmış.

O zaman buyursunlar;

Bu düzende istedikleri gibi yaşasınlar...