Son günlerde ülke olarak vahşete varan şiddet olaylarını konuşuyoruz. Özelinde kadın ve çocukların hedef alındığı cinayetlerin getirdiği ölümler toplumun her ferdini derinden üzüyor. Kınıyoruz, kızıyoruz, tepki eylemleri ortaya koyuyoruz ama şiddet ülkede önlenemiyor. Daha da kötüsü her gün vahşet boyutunda artarak devam ediyor. Yaşanan vahşetleri olay bazında yazmak istemiyorum. İnsanlık ötesi yaşanan ölümlerin ortaya çıkardığı toplumsal ruh halini iyi analiz etmek gerekiyor. 2017 yılında kapatılan halk arasında "Tımarhane" denilen akıl hastanelerine tekrar acilen ihtiyaç duyar hale geldik. Adalet sisteminde yaşanan olumsuzluklar olayların boyutunu farklı noktalara taşıyor. Hapishanede olması gereken mahluklar toplum içinde geziyor ve bunlar suç işlemekten geri durmuyor. Sayısız suç kaydına sahip kişiler sokaklarda aramızda dolaşıyor ve biz tehlikenin ne zaman nereden geleceğini bilemeden yaşıyoruz. Özellikle kadın ve çocuklar açık hedef olarak ortaya çıkıyor. Canlar vahşice alınıyor, yaşananlar sıradanlaşıyor. Belki de olayın kendisi kadar tehlikeli olan sıradanlaşma sorunu esas üstünde durulması gereken ana konulardan biri haline geliyor.
SON 10 YILDA ÜLKEDE 37 BİN SİLAHLI ŞİDDET OLAYI YAŞANDI
2023 yılında 3 bin 773 silahlı şiddet olayı medyaya yansıdı. Bu olaylarda 2 bin 318 kişi öldü. 3 bin 820 kişi de yaralandı. Bireysel silahlanmaya karşı mücadele veren Umut Vakfı'nın verilerine göre 10 yılda 37 bin 197 silahlı şiddet olayında toplam 21 bin 434 kişi hayatını kaybetti. Bu rakamlar sadece medyaya yansıyan rakamlar, yansımayan ölümler kayıt dışı durumda. Ege Bölgesi'nin silahlı şiddet haritasına baktığımızda geçen yıl içinde 352 ölümlü vaka yaşanmış. Bir yıl içinde İzmir'de 140 kişi cinayete kurban gitmiş. İzmir’i 45 ölümlü, 48 yaralamalı 76 silahlı şiddet olayıyla Aydın, 51 ölümlü, 54 yaralamalı 65 olayla Manisa, 36 ölümlü, 35 yaralamalı 48 olayla Denizli, 35 ölümlü 42 yaralamalı 47 olayla Muğla, 25 ölümlü, 25 yaralamalı 36 olayla Afyon, 9 ölümlü, 23 yaralamalı 19 olayla Kütahya, 11 ölümlü, 24 yaralamalı 18 olayla Uşak izliyor.
Son cümle: "Her alanda oluşan nefret dili, toplumda şiddet olaylarını doğuruyor. Şiddeti önlemek bir devlet politikası olmalı ve buna herkes destek vermelidir."