(Eral Aytemiz/EGE MECLİSİ)- İzmir Ticaret Odası eski başkan yardımcısı Necmi Çalışkan, Ege Bölgesi’nde yeni dönem turizmi için çok fazla fırsat olduğunu ve pandemi sonrası dönemde bu fırsatı değerlendirmek için şimdiden harekete geçmek gerektiğini anlattı. İşte Necmi Çalışkan ile yaptığımız röportajdan öne çıkan kısımlar…

Pandemiden İzmir iş dünyası nasıl etkilendi?

(Necmi Çalışkan)-Pandemide üretim yapanlar ve ihracat bağı güçlü olanlar, özellikle tekstil ve makine sanayi sektörleri pozitif etkilendiler çünkü özellikle Avrupa bacağında Çin’den gelen tedarik zinciri çok bozuldu. Bu nedenle Avrupalı tüketiciler yeni arayışlara girdiler ve siparişlerin bir bölümünü Türkiye’ye kaydırdılar. Pandemi dolayısıyla Çin kapanınca tedarik zinciri bozuldu. Büyük otomotiv fabrikaları, büyük sanayi kuruluları ve tüketime dayalı sanayiler siparişlerinin bir bölümünü Türkiye’ye kaydırdılar. O nedenle üretim yapanlar, ihracat ağı güçlü olanlar pozitif etkilendiler. Ayrıca lojistik sektörü, gıda sektörü çok pozitif etkilendi. Ama bunun yanında küçük esnaf ve turizme yönelik iş yapanlar çok olumsuz etkilendi.

Pandemi hepimizin hayat tarzını ve şeklini değiştirmeye başladı ve daha da çok değiştirecek. AVM’lerin sonu gibi geliyor bana. Çok sayıda insanı binalara tıkıp alışveriş yaptırma çağı bence kapanıyor. Sanal AVM’ler gündeme gelecek. Turizm konusunda da; Türkiye’nin turizm politikası son yıllarda hep binlerce kişiyi otele doldurup, yedirip içirip geri göndermeye dayalıydı ama bu hastalıklı dönem itibariyle insanlar artık çok kalabalık yerlerde bulunmak istemeyecekler. Turizmde yeni politika; daha doğaya yakın, daha bireysel, daha organik bir hale gelecek. Bunu Yunanistan ve İtalya çok iyi yapıyor. Türkiye’de de turizm bu hale gelmeli.

İzmir, Türkiye’de turizmin başladığı yerlerden ancak son yıllarda İzmir turizm konusunda neredeyse sıfırlanmıştı. Belki Ege Bölgesi’nin bu şekilde bakir olarak korunması sağlandı. Eğer Ege yaşam tarzı bir turizm modeli olarak dünyaya tanıtırlarsa bölge çok cazip hale gelir. Zeytinyağı, incir üzüm, şarapçılık gibi doğal ürünler, doğaya yakın bir yaşam şekli tertemiz köyler, oteller lokantalar iyi düzenlenmiş tarihi mekanlar ile Ege cazip hale gelebilir.

Ege yaşam tarzı ve İzmir bölgesel olarak tanıtılmalı, bölgenin önemli özelliklerini ön plana çıkaran bir tanıtım stratejisi oluşturmalı. Efes, Bergama Ege Yaşam Tarzı İzmir'in çok kültürlü barışsever özelliklerini ön plana alan bir tanıtım yapılırsa İzmir fakı öne çıkar.

Pandemi sonrası için, bölge altyapısını oluşturacak planlama ve hazırlıklar hızla başlanırsa buna uygun bir altyapı oluşturulursa Ege Turizmi’nin önünde de müthiş bir fırsat açılır. Tabi Bunun için bir çaba, bir plan, bir master plan yapıp uygulamaya koymak yeni bir tanıtım strateji geliştirmek gerekir. Eğer belediye öncülüğünde ve yerel güçler bunu gündeme alıp şimdiden harekete geçip Ege yaşam tarzını daha butik, daha organik yaşam tarzını pazarlayabilirse ve bu yönde altyapı geliştirilirse, önümüzdeki günlerde Ege turizmi için müthiş bir fırsat yaratılır ve turizm aynı zamanda ihracatı, hayat kalitemizi geliştirecek bir sektördü. Bu politikalar insanları da köylerde yaşamaya, tarıma,  tarıma sevk edecektir. Bence Ege Bölgesi’nin önünde böyle bir fırsat penceresi var. Turist nasıl gelecek, nereleri dolaşacak? Güvenlikte yollara ve turizme yardımcı sektör personelinde yabancı dil eğitimine kadar bir dizi konularda çalışma gerekir.

Önümüzdeki dönemde şu andaki mesleklerin bir çoğu yol olacak ve yeni meslekler çıkacak. Bu dönüşüm çok hızlı olacak. Dünya çok farklı bir yere doğru gidiyor. Kentleri buna hazırlamak lazım. Yerel yönetimlerin pandemi sonrası dönem için nasıl bir kent, nasıl bir bölge istediklerini planlaması lazım. Bir turizm kenti mi? Sağlık kenti mi? Kültür kenti mi? Bir kentin her şey olması mümkün değil. İnsanlar düşündükleri zaman bazı kentler bazı şeylerle özdeşleşiyorlar. İzmir ve Ege Bölgesi dendiği zaman insanların kafasında bir şey canlanması lazım. Bu temalar hazırlanıp, onların üzerinden yol almak lazım. Çok iyi bir şekilde tüm katmanları planlayarak bir tanıtım stratejisine girmek lazım. Bunları yapmazsak önümüzdeki dönemde ekonomik olarak yoksullaşma dönemi yaşayacağız. Gençler ve iş insanları yurtdışına kaçıyorlar. Bazı iş insanları gitti. Bu ülkeye olan güvenini kaybettiler, bunu tekrar sağlamamız lazım. Önümüzdeki dönem Türkiye için maalesef çok umutlu gözükmüyor. Herkes çok borçlu, şirketler çok borçlu, hane halkı çok borçlu. Bizim çok güçlü olduğumuz sosyal dayanışma koptu. Belediyeler çabalıyorlar ama gün geçtikçe daha çok yoksullaşmaya başlayacağız. Servetler el değiştirecek.

Herkes, bir bilinmezlik içinde. İnsanlar işlerini yüzdürmeye, bankalar kredileri yüzdürmeye çalışıyorlar. Şirketler personelle ilgili ne yapacaklarını bilmiyorlar. Halkın büyük bölümü yaptıkları  harcayarak ve borçlanarak dayandı belki ama hiç kimse pandeminin bu kadar sert ve uzun süre geçeceğini hesaplayamadı.

Pandemi sonrası dönemi için olabilecekleri öngörerek ona ona uygun gelecek planlamaları yapmak yönlendirici politikalarla yaşamı ve üretimi yeniden yapılandırmak gerekir. Bu şekilde planlar yapılırsa, krizi doğru yönetmiş olursun ve bundan sonra kurulan dünyada da yerini sağlam alırsın.

Önümüzdeki dönemde bizi bekleyen en önemli üç temel sorun var. İlki, devlette para yok, ki bu çok önemli. Devlet yardım yapamıyor,, insanlara para veremediği için tam kapanma yapamadı. İkincisi; özel sektörün büyük bir bölümü borç içinde, uzun zamandır çalışamıyor ve ne zaman düzeleceğini de bilmiyor. Üçüncüsü ise; bankalar. Bankalar şu anda batık kredileri yüzdürüyorlar ama eninde sonunda bu krediler bankalara kalacak yani devlete, yani vatandaşa kalacak. Şimdilik ötelenerek yokmuş gibi davranılan üç sorunla yüzleşeceğiz. 

NECMİ ÇALIŞKAN HAKKINDA

(Necmi Çalışkan)-Maden mühendisliği eğitimi aldım fakat mühendislik hiç yapmadım. Kuyumculuk yapıyorum. Uzun yıllar İzmir’deki bir çok sosyal kurumda görev yaptım. Bunlardan bazıları; İzmir Ticaret Odası yönetim kurulu ve meclis üyeliği, İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Yardımcılığı, Altay Spor Kulübü yönetim kurulu üyeliği, Türkiye Masa Tenisi Federasyonu yönetim kurulu üyeliği, İzmir Valiliği Sağlık Sosyal Yardım Vakfı Mütevelli heyetin İzmir halkı temsilcisi, İzmir Kalkınma Ajansı kurulu üyeliği, TOBB Sektör Kurulu üyeliği, TİM delegeliği, EİB denetim kurulu üyeliği, İzmir Hava Yolları Yönetim Kurulu başkan yardımcılığı, Belize İzmir Fahri Konsolosluğu. EXPO 2015 tanıtım grubunda İZTO temsilciliği.