"Ben Atatürkçüyüm.... Ben, cumhuriyetçiyim... Ben lâikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım... Ben insan hakları savunucuyum... Ben, terörün karşısındayım... Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır."
Tam da Uğur Mumcu’nun söylediği gibi oldu. Bombayla parçaladılar O’nu… Kara haber bir Pazar sabahı geldi. Karlı bir Ankara gününde Karlı Sokak’ta patlayan bombanın sesini tüm ülke yüreğinde hissetti. Cesur kalem Uğur Mumcu kalleşçe katledilmişti. 24 Ocak 1993 Türkiye tarihine kara gün olarak işlendi. Uğur Mumcu neden katledildi? Neden hedef olarak seçildi? Bunu anlamak için Türkiye’nin 90’lı yıllarına kısa bir dönüş yapmak gerekiyor.
UĞUR MUMCU NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
Uğur Mumcu’nun kızı Özge Mumcu Aybars, “Uğur Mumcu neden öldürüldü?” sorusuna şöyle cevap veriyor: ”Babam ayrı ayrı gerçekleri bir araya getirdi. Bu gerçekleri açığa çıkardı…”
Uğur Mumcu, 7 Ocak 1993 tarihinde “MOSSAD ve Barzani” isimli bir yazı yazdı. Mumcu yazısında şu görüşlere yer verdi: “Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD’ın Kürtler arasında? Yoksa CIA ve MOSSAD, anti-emperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?” Cumhuriyet’te yayımlanan 8 Ocak 1993 tarihli “Ültimatom” başlıklı yazısında ise yakında yayınlayacağı kitabında istihbarat örgütleri ile Kürt milliyetçileri arasındaki bağlantıları açıklayacağını yazmıştı.
Uğur Mumcu’ya yapılan suikastı İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah gibi örgütler üstlendi. Suikastın arkasında MOSSAD'ın ve kontrgerillanın olduğu da iddia edildi. Suikastın failleri yakalanamadı.
Uğur Mumcu fikirleriyle geleceği ışık tutan vatansever bir aydın oldu. Yıllar önce yazdıklarını ülke olarak bir bir yaşadık. İşte Mumcu’nun geleceği gören fikirlerinden birkaç örnek…
"Cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar 30 sene sonra general olacaklar Cumhuriyet’e karşı ayaklanacaklar."
"Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamaz."
"Milliyetçilik, 'vatan, millet, Sakarya, kan, ırk, bayrak' edebiyatı mıdır, yoksa ulusun çıkarlarını, onurunu herkese karşı savunmak; yani tam bağımsızlık mıdır? Ülkenin onuru ayaklar altında çiğnenirken, 'vatan, millet, bayrak' edebiyatını yani milliyetçiliği sadece kitleleri uyutmak, kandırmak için kullanıp aslında bütün bu değerleri salt kendi siyasal ya da bireysel-sınıfsal çıkarları için kullanmak milliyetçilikse, bunun karşıtı nedir?
"Biz siyaset bakımından karşıtlarımıza özgürlük tanımazsak birer gizli faşistiz demektir."
"Bir kişiye yapılan haksızlık tüm topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Susanlar da bu insanlık suçlarına katılmış olur."
"Bu masum insanlar Yahudi de olur, Arap da, Hristiyan da. Ölenlerde ırk, din ayrımı yapılmaz. Ölen insandır."
"Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım unutma bizi... Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım unutma bizi..."
Son cümle: “Uğur Mumcu’nun ışığı hep yanacak. Mumcu’yu unutmayacağız, unutturmayacağız…”