ÖZEL HABER

Osman Bölükbaşı da parti genel başkanı olarak hapse girmişti

Tarihimizde siyasal parti liderlerinin hapse girdiğini geçmişte gördük. Ne yazık ki bugün de görmekteyiz.

Abone Ol

Osman Bölükbaşı, 1913 Kırşehir Mucur doğumlu. Milletvekili olarak TBMM’ye girdiği tarih 1950. Bu tarih, Türkiye’de seçimle iktidarın ilk kez değiştiği ve CHP’nin iktidarı DP’ye devrettiği bir döneme rastlıyor. Bölükbaşı milletvekili olduğunda 37 yaşındaydı. Siyasete DP’de başladı (1946). Ancak DP’nin müfritler kanadı içerisinde yer aldı. Kısa sürede DP’den ayrılarak Millet Partisi’nde yer aldı (1948). 1950’de Kırşehir’den milletvekili seçildi. Kırşehir ve Bölükbaşı ayrılmaz bir bütündü. DP’nin lider kadrosuna da CHP’ye/İnönü’ye de muhalifti. Sivri dili, muhteşem hitabeti ve kıvrak zekasıyla rakiplerinde rahatsızlık, kitlelerde heyecan yaratıyordu. Ondan en çok rahatsız olanların başında Menderes gelmekteydi.  

Aralık 1953 tarihinde, 1954 seçimleri öncesinde DP, CHP’nin mallarına el koyma noktasında ikinci adımı attı. Bu konuda ilk adım 1951’de Halkevleri kapatılırken atılmıştı. Aralık 1953’te Kırşehir milletvekili olan Bölükbaşı, DP’nin bu hareketine karşı çıktı; bu işin yasama organı eliyle değil yargı kararıyla çözülmesi gerektiğini söyledi. Dolayısıyla Bölükbaşı’nın itirazı yasama organının kendini yargı organı yerine koymasınaydı.

1954 seçimlerinden Türkiye tarihinin en yüksek oyunu (% 58) alarak TBMM’de çoğunluk sisteminin de etkisiyle % 90’ın üzerinde bir çoğunluk elde eden DP giderek otoriterleşme eğilimine hız verdi. Seçimi kazanamadığı ender yerlerden biri de Bölükbaşı’nın memleketi Kırşehir’di. DP’yi sert şekilde eleştiren ve Menderes’in tüylerini diken diken eden Bölükbaşı’nı seçen Kırşehir’i DP cezalandırma kararı aldı.

17 Haziran 1954’te Kırşehir ilinin ilgasına yani il olmaktan çıkarılmasına dair kanun tasarısı TBMM’ye verildi. Tasarıda Nevşehir’in Kırşehir’e nazaran il olmak için coğrafi, nüfus ve ekonomik bakımdan daha uygun olduğu belirtilmekte idi. Yeni kurulacak Nevşehir vilayetine Niğde’nin Kozaklı ve Gülşehir ilçeleri ile Kırşehir’in merkez ilçesi ile Avanos, Mucur ve Hacıbektaş ilçeleri bağlanmaktaydı. Kırşehir’in Çiçekdağ ilçesi Yozgat’a ve Kaman ilçesi de Ankara’ya dahil edilecekti. Tasarı, Seçim Kanunu hakkındaki tasarı ile aynı gün, 30 Haziran’da TBMM gündemine geldi. CHP adına konuşan Sırrı Atalay tasarının siyasal nedenlerle ve Kırşehir’den intikam almak için hazırlandığını söyledi ve reddedilmesini istedi. CMP adına söz alan Osman Alişiroğlu, Kırşehir’in matem tuttuğunu, acı çektiğini söyledikten sonra aslen Kırşehirli olan Adalet Bakanı Osman Şevki Çiçekdağ’ı “nankör” olarak tanımladı. Alişiroğlu’na 3 oturuma katılmama cezası verildi ve salondan çıkarıldı. Daha sonra söz alan Osman Bölükbaşı, Alişiroğlu gibi Kırşehir milletvekili idi. Bölükbaşı, “Ben konuşurken Başbakan çok gülüyor. Temenni etmem ki bu hal Aydın’ın da başına gelsin!” dedi. Bunun üzerine söz alan Menderes, “Hınç ve intikamdan bahsediyorlar. Eğer kendi teşekkülleri iktidara gelseydi o zaman hınç ve intikamı bütün dünya görürdü” diye cevap verdi.

Kırşehir’de Mayıs 1954’teki seçimleri CMP kazanmış ve 5 milletvekili çıkarmıştı. CMP’nin toplam 5 milletvekili vardı ve sadece Kırşehir’de seçimleri kazanmıştı. DP de CMP’ye oy veren Kırşehir’i cezalandırıyordu.  DP açısından Kırşehir 1950 seçimlerinde de sabıkalıydı. Bölükbaşı’nı yine milletvekili seçmişti. 1950’de 4 milletvekilinden birini MP, birini CHP ve ikisini de DP kazanmıştı. Oysa 1954’te tüm milletvekillerini CMP çıkardı. Dolayısıyla seçimleri CMP’nin kazanması, DP’nin kaybetmesi, küçük Kırşehir ilinin cezalandırılması sonucunu doğurdu.

İçişleri Bakanı’nın konuşmasından sonra DP milletvekilleri Vasfi Öz ve İsmail Hakkı Akyüz ortak bir önerge vererek Nevşehir’in il olmasını, fakat Kırşehir’e dokunulmamasını teklif ettiler. Bu önergeye DP’liler tepki gösterdiler ve oylama sonucunda önerge reddedildi. Tasarı ise, 39 muhalif oya karşı 285 oyla kanunlaştı. DP milletvekillerinden İsmail Hakkı Akyüz, Yakup Gürsel, Ekrem Alican, Turan Güneş ve Dr. Talat Vasfi Öz tasarının aleyhine oy kullandılar

İktidarın Kırşehir’i vilayet olmaktan çıkarmasına ilişkin idari ve ekonomik gerekçelerin inandırıcı olmadığını ve hükümetin seçimlerde kullandığı oy nedeniyle bu kararı aldığını belirten CHP Genel Başkanı İnönü, bu kararın son derece acı verici olduğunu belirtti. Muhalefete oy veren (Cumhuriyetçi Millet Partisi, Osman Bölükbaşı) Kırşehir’in ilçe yapılmasını, sonraki aylarda CHP’ye ve İnönü’ye oy veren Malatya’nın bölünerek Adıyaman vilayetinin çıkarılması izleyecekti. İnönü’ye göre iktidar, muhalefeti siyasal hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak görmekten vazgeçmişti. Bugünkü muhalefetten kurtulmak istiyordu ve muhalefetsiz bir demokrasi gerçekleştirmeye çalışıyordu.

Haziran 1957’de Kırşehir yeniden il yapılırken ve yeni vilayetin sınırını belirleyen madde görüşülürken söz alan, Kırşehir’den milletvekili seçilmiş olan Osman Bölükbaşı, “Bir çiçekle yaz olmaz, bu kanunun diğer anti-demokratik kanunların değiştirilmesine bir başlangıç olmasını temenni etmekteyim” dedi. Kırşehir il iken oraya bağlı olan Hacıbektaş ve Kozaklı ilçelerinin yeniden il yapılacak olan Kırşehir’e bağlanmamasına itiraz etti. Bu iki ilçenin Kırşehir’e bağlanmasını istedi. Yüz yıldır il olduğu halde ilçe haline getirilen ve yıllardan beri acı çeken Kırşehir’in hakkının verilmesi gerektiğini söyledi. Bölükbaşı’nın belirttiğine göre bu ilçeler her yönden Kırşehir’e bağlıydı; Nevşehir’e uzaktı ve hatta Nevşehir ile aralarında yol bile yoktu. Bu ilçelerin Nevşehir’e bağlı kalması durumunda yapılan iş yarım kalırdı, halkın üzüntüsü devam ederdi ve yapılan işin asaleti uçup giderdi.

Bölükbaşı’nın eleştirilerine “Bahar havasını bozma” diye laf atarak müdahale eden DP Zonguldak milletvekili Suat Başol’a Bölükbaşı “Hakiki baharı, vereceğiniz reylerle getiriniz. Bu memleket sahte baharlardan çok çekti” yanıtı verdi.

Kanun tasarısının görüşülmesine 12 Haziran’da devam edildi. Bölükbaşı, yine iktidara yönelik sert eleştirilerde bulundu ve Kırşehir’in 2 Mayıs 1954 seçimlerinden sonra ilçe yapılmasını Celal Bayar’ın istediğini ileri sürdü. Bu konuda da tanık olarak eski DP’li Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu’nu gösterdi. Bölükbaşı’nın belirttiğine göre Hacıbektaş ve Kozaklı halkı Kırşehir’e bağlanmak istiyordu. Hatta buranın DP’li muhtarları da aynı fikirdeydi. Ancak bu istekler dikkate alınmamaktaydı. DP’li milletvekillerine ellerini vicdanlarına koyarak karar vermeleri için seslenen Bölükbaşı, hatanın tam tamir edilmesi önerisinde bulundu:

“Anadan evlatlarını ayırmayın. Halka hizmet etmek isteyen bir Hükümet böyle mi yapar?”

Kozaklı ve Hacıbektaş’ın tekrar Kırşehir’e bağlanması talebini tekrarlayan Bölükbaşı’na muhalefet partilerine mensup milletvekillerinin yanı sıra 20 DP milletvekili de destek verdi. Ancak öneri kabul edilmedi. Kozaklı ve Hacıbektaş dahil edilmeden Kırşehir’in yeniden il yapılmasına dair kanun tasarısı, oturuma katılan 273 milletvekilinin 272’sinin oyuyla kabul edildi. Tasarının görüşmeleri devam ederken Bölükbaşı’na Meclis’e hakaret ettiği gerekçesiyle 3 celse Meclis’ten uzaklaştırma cezası verildi.

1954 seçimlerinden sonra ilçe yapılan ve Nevşehir’e bağlanan Kırşehir, 3 yıl boyunca ilçe olarak kaldı. Yeterince cezalandırıldığı düşünülüp tekrar il yapıldığında küçülmüş ve bazı ilçelerini kaybetmişti. Bu süreçte Bölükbaşı’na oy vermesi nedeniyle Kırşehir’in ilçe yapılarak cezalandırılmasına şiddetle itiraz edenlerin başında doğal olarak Bölükbaşı gelmekteydi. Anadolu Fırtınası lakabını taşıyan Bölükbaşı’nın sert muhalefeti, Temmuz 1957’de TBMM’ye hakaretten tutuklanmasına yol açtı, hapse atıldı. Bu 1957 seçimleri öncesinde gerçekleşmişti. 1957 seçimleri öncesinde Kırşehir tekrar il yapıldı ancak Avanos, Kozaklı ve Hacıbektaş Nevşehir’de kaldı. Nevşehir’de kalan yerler arasında Bölükbaşı’nın doğduğu Hasanlar köyü de vardı. Cezalandırılan Kırşehir’in bu durumdan ders çıkararak Bölükbaşı’nı tekrar milletvekili seçmemesi umuluyordu.

Seçim sürecine girilmesinin bir başka göstergesi de Kırşehir’in yeniden il yapılması sırasında CMP Genel Başkanı Osman Bölükbaşı’na verilen 3 oturum cezasıyla yetinilmeyip Bölükbaşı’nın dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik atılan adım oldu. Meclis’e hakaret ettiği iddiasıyla hakkında zabıt tutulan Bölükbaşı, tali komisyonun çektiği yıldırım telgraf üzerine 20 Haziran’da ifade vermek üzere Ankara’ya geldi. Dokunulmazlığının acilen kaldırılmak istenmesinin nedeni, Meclis’in tatile girmeden bunun gerçekleştirilmek istenmesiydi ve böylece Bölükbaşı, seçim süreci başladığında hapse girmiş olacaktı. İddiaya göre Bölükbaşı, Meclis’e yönelik, “Namussuzlar, köpekler” demişti. İddia DP milletvekillerine aitti. Komisyon, Bölükbaşı’nın 21 Haziran’da dokunulmazlığını kaldırma kararı aldı. 24 Haziran’da da Meclis’te Bölükbaşı’nın dokunulmazlığı, Meclis’e hakaret ettiği gerekçesiyle kaldırıldı. Bölükbaşı’nın dokunulmazlığı, 247 milletvekilinin oyu ile kaldırıldı. 49 milletvekili karşı oy kullandı. Bunların ikisi DP milletvekiliydi. 100 kadar milletvekili de oylamaya katılmadı. Bölükbaşı’nın dokunulmazlığının kaldırılması aleyhinde bir konuşma yapan İnönü, hâlâ Kırşehir meselesinden doğan olayların ayrıntıları ile meşgul olunduğunu, Kırşehir’in iktidarın istemediği kişileri milletvekili seçmesi nedeniyle ilçe haline getirildiğini ve daha sonra da bu hatanın tamir edilmeye çalışıldığını, şimdi ise istenmeyen milletvekillerinin tasfiye edilme amacının güdüldüğünü belirtti. İnönü’ye göre Bölükbaşı’na isnat edilen suçun gerçekleşip gerçekleşmediği şüpheliydi. Bir ülkede demokrasinin kurulması için basın özgürlüğü ve milletvekillerinin konuşma özgürlüğünün korunması şarttı. İnönü, Bölükbaşı’na yapılan uygulamanın seçim tarihinin yaklaştığı anlamına geldiğini de söyledi. Bölükbaşı’nın cezasının onaylanmasının ardından TBMM 2 Eylül tarihine kadar tatile girdi. Meclis erken seçim kararı almadan dağılmış oldu. İnönü, seçimlerin 20 Ekim 1957 tarihinde yapılacağı tahmininde bulunmaktaydı.

Bölükbaşı’nın tutuklanmasının beklendiği günlerde Kırşehir’in il olmasına ilişkin belirlenen 1 Temmuz tarihinde Kırşehir’de yapılan törenler sırasında olaylar çıktı. Polis gazetecileri, halk da emniyet müdürünü tartakladı. Ayrıca tören sırasında alkış ve slogan atmak da yasaklanmıştı. Bölükbaşı bu durumu cenaze törenine benzetmişti. 2 Temmuz tarihinde reddi hâkim talebi kabul edilmeyen Bölükbaşı tutuklandı ve Bölükbaşı’nın sorgusu sırasında Adliye önünde bekleyen halkı polis copla dağıttı. Tutuklanmanın ardından İnönü, Bölükbaşı’nı hapishanede ve eşini de evinde ziyaret etti. Bölükbaşı’nın tutuklanması, muhalefet partileri arasında işbirliği isteğini arttırdı.

Bölükbaşı hapiste iken 9 Eylül 1957 tarihinde CHP’nin 13. Olağan Kurultayı toplandı. Bu Kurultayda İnönü yaptığı konuşmada Bölükbaşı’na da değindi:

Sayın delegeler,

Sözlerimin burasında, medeni ve hukuki bir cemiyet hayatı kurmak yolunda hapishanelere düşmüş olan fikir, basın ve siyaset alanındaki mücahit vatan evlatlarını, hüzün ile ve minnetle yad ederim. İşbirliği halinde bulunduğumuz Cumhuriyetçi Millet Partisinin muhterem Başkanı Sayın Osman Bölükbaşı’yı vefalı saygılarınıza takdim ederim”.

1957 seçim sürecinde İnönü, Osman Bölükbaşı’na “siyasi şerir” diyen Başbakan Menderes’i eleştirdi. Şerir, kötü ya da kötülükten yana olan kimse demekti. İnönü, hapiste olan ve kendini savunma imkânı olmayan bir parti liderine ve bir vatandaşa bu şekilde hitap etmeyi haksızlık olarak niteledi. Ayrıca bu, devam etmekte olan mahkeme sürecini etkilemeye yönelik bir davranıştı.

İktidarın umduğunun aksine Kırşehir Bölükbaşı’nı bir kere daha milletvekili seçti. Üstelik hapiste iken… Hapiste iken milletvekili seçilmesi dolayısıyla Bölükbaşı, milletvekili yeminini Ankara Merkez Cezaevi’nde yatmakta olduğu 10. Koğuşta mahkumların önünde yaptı. Hapiste iken seçildiği milletvekilliği görevini yemin ettikten sonra TBMM’de sürdürdü.

Tarihimizde siyasal parti liderlerinin hapse girdiğini geçmişte gördük. Ne yazık ki bugün de görmekteyiz. Dolayısıyla Ümit Özdağ’ın yaşadığı ilk değil, umarım ki son olsun.