Benzerlerini daha çok Avrupa ülkelerinde gördüğümüz traktörlü çiftçi eylemlerini, son zamanlarda Türkiye'nin değişik illerinde görmeye başladık. Her ne kadar bu eylemler haber bültenlerinde yok denecek kadar az görünse de, İzmir ve Manisa'da başlayan traktörlü çiftçi eylemleri Bursa ile Marmara Bölgesi'ne, Güney'de Urfa'ya kadar uzandı. Türkiye'de üretici bazında kitle örgütleri ve partilerin düzenlediği özel mitinglere tanık olduk ama ilk defa çiftçiler kendiliğinden doğaçlama bir şekilde yollara döküldü ve hak aramaya başladı. Ülkenin dört bir yanında üreticileri yollara düşüren temel nedenler aslında yıllardır aynı. Dağ gibi büyüyen sorunlar artık sayısı her geçen gün azalan ve yaşlanan çiftçileri sokaklara döktü. Tarımda verimlilik ve üretimde yaşanan sorunlar, tarımda yaşanan üretim plansızlığı, tarımda kullanılan malzemelerin çok pahalı olması ve bunun karşısında ürün fiyatlarının çok düşük kalması çiftçiler için bıçağın kemiğe dayandığı son nokta oldu. TÜİK verilerine göre geçen ay tarımsal girdi fiyatları yıllık bazda yüzde 47 artmış durumda. Aynı artışları yetiştirdiği ürünlerde bulamayan çiftçi, üretimden her yıl vazgeçmek zorunda kalıyor. Bir ülkede üretim yoksa hangi sosyal yaralara yol açtığı geçmişte tecrübeyle sabit karşımızda duruyor.

ÇİFTÇİNİN MAHSULÜ NEDEN TARLADA KALIYOR?
Son zamanlarda tarlada kalan ürün haberlerini çok görüyoruz. Özellikle de kavun, karpuz ve domateste. Şehirlerde en ucuz karpuz kilosu 8 lirayken üretici tarlasında 50 kuruştan karpuzunu satamıyor. Toplama ve nakliye maliyetleri ürünün ana parasını neredeyse ikiye katlıyor. Peki sorun nerede? Çiftçi üretiyor, satamıyor zarar ediyor. Bizler büyük kentlerde meyve ve sebzeyi fahiş fiyatlarla satın almak zorunda kalıyoruz. Arada neler oluyor da böyle oluyor? Bu sorunu kim çözecek? Aslında cevabı basit sorulara yıllardır çözüm bulunamıyor. Türk çiftçisinin en büyük sorunu örgütlü olmaması. Kooperatifleşme yeteri kadar yaygın değil. Tüccarın insafına terk edilmiş. Tarımda yapılan ithalat ise sorunun başka boyutu. Kısacası olayın tutulacak tarafı yok. 

Daron Acemoğlu ve Atatürk Daron Acemoğlu ve Atatürk

Son cümle: "Tarımda planlama ve destek şart. Çiftçi bir sonraki yıl ne ekeceğine bu yılın ürün fiyatlarına bakarak yapıyor. Piyasada çok olan ürün para etmiyor, az olan ürüne para yetiştiremiyoruz. Limon son örnek..."