YERİ GELDİ

Abone Ol

Doktorlara gösterilen şiddet ve saldırıları fevkalade kınamakla birlikte, bunun  % 80'ninin altında, doktor davranışının, konuşma ve değer vermeme ses tonunun, sebep olduğunu anlatan bir yazı yamıştım. 

Taa... Tıp Fakültesi  kazanmakla başlayan 'üstünlük'  ve 'farklılık' sürecinin ve büyüklük duygusunun, aile ve toplum tarafından pekiştirildiğini anlatarak, yüksek dağları ben yarattım tarzında gezen, Tanrıyı oynadığını düşünen 'bir kısım' doktorun, sergilediği üstünlük ve büyüklük dürtüsüdür acılı hastayı tetikleyen...

Yolu devlet hastanesine düşmüş binlerce vatandaşa bir sorun. Mutlaka terslenmiş, kaba ve anlayışsız birileriyle karşılaşmışlardır

Gerçekte, şiddeti tetikleyen, doktorun ve sağlıkçının davranışıdır. Zira hasta çaresiz, acılı, savunmasız ve muhtaçtır. En kırılgan , hatta en zavallı durumdadır.

Hastanın, eğitimli,  eğitimsiz olması farketmese de; zaman zaman, bir profesör, bir matematikçi, bir mühendis, bir hukukçudur karşılarına gelen...

Onların da aldıkları eğitim, bir doktorun  eğitiminden, farklı ve daha aşağı değildir. 

Bir madencinin, bir öğretmenin mesleği daha mı kolaydır?

Bu neyin ulaşılmaz tarzı ve tavrıdır? 

Doktorlar hastalara tepeden bakmaya, azarlamaya, devam ettiği sürece, ne yazık ki  şiddetin önü alınmayacaktır.

Doktorlar ve sağlıkçılar, ciddi biçimde davranış bilimi ile psikoloji eğitimi almalıdır. 

Çoğu yurt dışına gitti. Bakalım oralarda hastalara, burada 
davrandıkları gibi, ters davranabilecekler mi? 

( Bu yazıda, mesleğine aşkla bağlı, fedakar olduğu kadar, sıcak, güleryüzlü ve kibar tüm sağlıkçıları ayrı tutarım. Onlara saygım ve minnetim sonsuz)