Yalnızlık pandemisi!

Abone Ol

Son yıllarda kitle iletişim araçlarında yayınlanan ölüm haberlerinde bir başlık çok dikkatimi çekiyor. "Yaşlı kadın-adam evinde ölü bulundu" başlığı ile verilen haberler genelde içinde dram barındırıyor. Değişen sosyal yapı ile birlikte ailenin yaşlı bireyleri, özellikle eşlerden birinin vefat etmesiyle tek başına kalıyor. Çoklu ailenin içinde sadece bayramlarda aranan sorulan aile büyüklerine dönüşüyor. Ara sıra aldıkları telefon konuşmaları olmasa hayata bağlanacakları bir neden de kalmıyor. Çarşıda pazarda çok sık rastlıyoruz. Artık hareket kabiliyeti kaybolmuş zor yürüyen yaşlı büyüklerimiz kendi ihtiyaçlarını karşılamak için hayat mücadelesi veriyor. Bankamatik önlerinde emekli maaşları ya bankaların güvenlik görevlileri ya da yardımsever birileri tarafından çekilerek ellerine veriliyor. Yollarda sokaklarda düşen kendini yaralayan çok yaşlı büyüklerimiz var. Benim en çok üzüldüğüm pazarda kendi ihtiyaçlarını görüp eve dönerken o pazar arabalarını çok zor çekmeleri. Hep şunu düşünmüşümdür. Acaba belediyeler semt pazarlarında yaşlılarımız için (gönüllü/ücretli) bir genç grubu oluşturamaz mı? Bunların yüklerini evlerine kadar taşıyacak. 

YALNIZLIK PANDEMİSİ ÖLÜMÜ HIZLANDIRIYOR
Geçen hafta TÜİK yaşlılarımız için bu acı gerçeği rakamlarla ortaya koydu. Türkiye'de son 10 yılda yalnız tek başına yaşayanların sayısı yüzde 77 artarak 5 milyonun üstüne çıkmış. IPSOS tarafından dünya çapında gerçekleştirilen bir saha araştırmasına göre Türkiye yalnızlık çekenlerin en yoğun yaşadığı ülke olarak öne çıkıyor. Nüfusun yarısından fazlası (yüzde 54), kendini çok yalnız hissettiğini ifade ediyor. Bu oran Almanya’da yüzde 36, Japonya’da ise yüzde 23 olarak çıkmış. Kovid-19 pandemisinden sonra Yalnızlık Pandemisi dünya için büyük tehlike olarak görülüyor. Daha Türkiye'de konu gündeme dahi gelmezken İngiltere ve Japonya önlem anlamaya başlamış. Bu iki ülkede Yalnızlık Bakanlığı kurulmuş. Evet yanlış duymadınız. Ülkeler yalnız kalma durumunu bir kamu sağlığı tehlikesi olarak görmüş ve devlet olarak sağlık politikaları üretiyor. Bizde de çok önemli ve elzem bir ihtiyaç var sağlık konusunda. Kesinlikle ve acilen her ilde sayısı birden fazla olmak üzere 65 yaş üzeri için Yaşlı Hastaneleri açılmalı. Devlet hastanelerini gidip yaşlı insanlarımızın durumuna bir bakın. 

Son cümle: "Yaşlılık olağan bir kader. Ama yaşlıların yalnız kalması tek başına ölümü karşılamaları kader olmamalı. Türk ailesinde 3 kuşak bir arada yaşardı..."