VERGİDE KABUL EDİLMEYEN GİDERLER

Abone Ol

Gerçek kişiler gelir vergisine, tüzel kişiler ise kurumlar vergisine tabidir.  Gelir ve kurumlar vergisi, bir takvim yılında elde edilen hasılatla, bu hasılatın elde edilmesi için yüklenilen maliyet ve yapılan giderler arasındaki fark üzerinden hesaplanır.  Üzerinden vergi hesaplanan kazanca matrah denilir. Vergi matrahı hesaplanırken bazı giderler matraha ilave edilir. Vergi uygulamasında bu tür ilaveler “Kanunen Kabul Edilmeyen Gider” olarak tanımlanmaktadır. Özü itibariyle bu giderlerin çok büyük bir kısmı, işletmenin faaliyetiyle doğrudan ilgisi bulunan ve beyan edilen kazancın elde edilmesini sağlayan giderlerdir. Ancak buna rağmen vergi ve diğer bazı kanunlarda yer alan düzenlemelerden dolayı, bu giderlerin vergi matrahından indirilmesine olanak bulunmamaktadır. Vergi matrahından indirilmesi mümkün olmayan giderlerle ilgili, özellikle son zamanlarda getirilen kısıtlamalar aşağıda özetlenmiştir.

1.Binek Araç Giderleri: Binek araçların özel amaçlı kullanıldığı varsayımından hareketle bu araçların akaryakıt, bakım- onarım, sigorta, kredi faizleri vb gibi giderlerinin % 30’u vergi matrahından indirilememektedir. Üstelik bu araçlar hiçbir şekilde özel amaçlı kullanılmazsa dahi, bu durum değişmemektedir.

2.Binek Araçların Amortisman Giderleri: İşletmelerin kullandıkları binek taşıtlara ait   amortismanların gider kaydedilmesinde kısıtlama bulunmaktadır. Bu kısıtlama, % 30 oranı şeklinde olmayıp, her yıl yeniden belirlenen üst sınırlamalara göre uygulanmaktadır. 2021 yılı için bu sınırlama, ilk alımda ödenen özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi gider kaydedildiğinde 170.000 TL, maliyete ilave edildiğinde ise 320.000 TL şeklindedir. Bu kısıtlama 2020 yılından itibaren edinilen taşıtlara uygulanmaktadır.

3.Binek Araç Kiralamalarına Ait Giderler: Yine 2020 yılından itibaren uygulanmak üzere binek araçların kiralanma giderlerine de kısıtlama getirilmiştir. 2021 yılı için uygulanmakta olan kira gideri sınırlaması KDV hariç 6.000,00 TL’dir. Her taşıt için ayrı olmak üzere, aylık tutarı belirlenen bu limiti aşan kira giderleri ve bu aşan kısma ait KDV’nin indirilmesi mümkün bulunmamaktadır.  

4. Binek Araçların İlk Alımında Ödenen Vergiler: Binek araçların ilk iktisabında ödenen özel tüketim vergisi ve katma değer vergisinin önemli bir kısmının gider yazılması mümkün değildir. Gider yazılmasına izin verilmeyen tutar 2021 yılı için bu vergilerin 150.000 TL’yi aşan kısmıdır. Başka bir ifadeyle ödenen vergilerin 150.000 TL tutarındaki kısmı gider kabul edilmekte, aşan kısmı kabul edilmemektedir. 

Örneklemek gerekirse, çıplak bedeli 400.000 TL, ÖTV ve KDV toplamı 600.000 TL olan bir otomobil alımında ödenen vergilerin gider olarak kaydedilmesi halinde, vergi matrahından indirilebilecek gider tutarı 600.000 TL yerine 150.000 TL, amortisman ayrılabilecek tutar ise 400.000 TL yerine 170.000 TL olacaktır.

Binek araçlarla ilgili bu kısıtlamalar 2020 yılından itibaren başlamıştır. Özellikle üst sınıf araç alımlarında oldukça yüksek miktarda giderin vergi matrahından indirilmesinin önü kapatılmış bulunmaktadır. 2020 yılı öncesinde örnekteki taşıtın 600.000 TL tutarındaki vergileri doğrudan gider kaydedilebilmekte, kalan 400.000 TL tutarındaki taşıt bedelinin tamamı üzerinden amortisman ayrılabilmekte idi.

5. Binek Otomobillere Ait Motorlu Taşıtlar Vergisi: Yük ve yolcu taşıması yapan araçların motorlu taşıtlar vergisinin giderleştirilmesi yönünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ancak binek otomobillere ait motorlu taşıt vergilerinin gider olarak indirimi kabul edilmemektedir. Taşıt kiralama işi ile uğraşan işletmelerin kiraya verdikleri taşıtlara ait vergiler kısıtlama dışındadır. Motorlu taşıtlar vergisinin gider olarak dikkate alınmaması yeni olmayıp öteden beri uygulanagelmektedir. 

6. İşletmede Kullanılan Kredilere Ait Finansman Giderleri: Faaliyetin devamlılığını sağlamak amacıyla kullanılan kredilere ait finansman giderlerinin bir kısmının vergi matrahından indirilmesine sınırlama getirilmiştir. Bu sınırlamaya finansman gider kısıtlaması denilmektedir. Geçici vergi dönemleri dahil  ilk kez 2021 yılında uygulaması yapılacaktır. Finansman giderleri, kredi faizleri, komisyonlar, kredilere ait kur farkları, vade farkları, kar payları gibi giderleri kapsamaktadır. Özellikle öz kaynakları düşük olan firmaları etkileyen bu kısıtlama, yatırım kredileri ile ilgili olmayıp işletme kredilerine ait giderleri kapsamaktadır. Finansman gider kısıtlaması, finansman giderleri toplamının % 10’u nispetindedir. Ayrıca kullanılan kredilerin öz kaynakları aşan kısmına ait finansman giderlerine uygulanmaktadır. 

7. Özel İletişim Vergisi: Bu vergi deprem vergisi olarak da bilinmektedir. Marmara depreminin yaralarını sarmak amacıyla geçici olarak getirilen bir vergidir. Ancak uygulaması halen devam ettiği gibi 2021 yılında vergi miktarında artış yapılmıştır.  Özel iletişim vergisi, adından da anlaşılacağı üzere her türlü mobil elektronik haberleşme, radyo ve televizyon yayınları, internet vb gibi hizmetler üzerinden alınmaktadır. Oranı iletişim giderlerinin % 10’u kadardır. Geçici olarak getirilen bu vergi kaldırılmadığı gibi  30.01.2021 tarihine kadar % 7,5  olan oranı, bu tarihten itibaren  % 10’a çıkarılmıştır. Özel iletişim vergisine konu harcamaların doğrudan ve münhasıran işletmeyle ilgili olması, bunların gider yazılacağı sonucunu da doğurmamaktadır.

8. Yukarıda kısaca değinilen giderlerden ayrı olarak vergi uygulamasında gider kabul edilmeyen başka giderler de bulunmaktadır. Bir kısmını saymak gerekirse bunlar; vergi cezaları, idari para cezaları, kamu alacaklarına ait gecikme faiz ve zamları, ödenmeyen kıdem tazminatları, ödenmeyen sigorta primlerine ait faizler, ödenen kusur kaynaklı tazminatlar, öz sermaye veya örtülü sermaye üzerinden ödenen faiz ve kur farkları, koşullarına uygun yapılmayan bağış ve yardımlar gibi harcamalardan oluşmaktadır. Bu çalışmamızda daha çok son zamanlarda uygulamaya giren veya miktarlarında artış yapılan giderler ele alınmıştır.

Kanunen kabul edilmeyen gider olarak adlandırılan harcamalar, vergi matrahından indirilmesine izin verilmeyen harcamalardır. Bu giderlerin münhasıran işletmenin faaliyetleriyle ilgili olmasının herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Özellikle son yıllarda düzenlenen ve yukarıda özeti yapılan binek taşıt ve finansman giderlerindeki kısıtlamalar, işletmelerin fiilen elde etmedikleri kazançlarının vergilendirilmesine, hatta ticari olarak faaliyetleri zararla kapanan firmaların dahi gelir veya kurumlar vergisi ödemelerine neden olmaktadır. 

Yaşar ZENGİN

Yeminli Mali Müşavir

Bağımsız Denetçi