EKONOMİ

TÜRKKONFED Başkanı Sönmez'den ekonomi mesajları

Abone Ol

Türkiye’nin gönüllülük esasıyla bir araya gelmiş en büyük bağımsız iş dünyası örgütü TÜRKONFED, ‘Yeni Dönem Yeni Ufuklar’ vizyon belgesini ve bu belgede yer alan ‘Hayalimizdeki Türkiye’ manifestosunu, 81 ili kapsayan 26 bölgesel federasyonunun sorumluluk alanındaki illerde anlatmak üzere geçtiğimiz ocak ayında Bandırma’dan başlattığı 100. Yıl Buluşmaları’na İzmir’de devam etti.

İzmir’de 100. Yıl Buluşmaları temaslarının yanı sıra İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin kapanış konuşmasını da yapan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, yüz yıl önceki kurtuluş ruhu ve kuruluş irakını sdesine ihtiyacımız var” dedi. Sönmez ayrıca 6284 sayılı kanunun, siyasetin bir pazarlık aracı olarak sunulmasından endişe duyduklarını ifade ederek, insanın insan olma hakavunan İstanbul Sözleşmesi gibi teminatların daha güçlü bir şekilde desteklenmesi ve uygulanması gerektiğine dikkat çekti.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), ocak ayında başlattığı Türkiye genelindeki 26 kalkınma ajansının olduğu her yerde bulunan bölgesel federasyonlarının sorumluluk alanındaki 81 ili kapsayan 100. Yıl Buluşmaları kapsamında İzmir’de bir dizi temasta bulundu. Kamu, yerel yönetimler, akademi, sivil toplum, iş dünyası ve kent aktörleriyle bir araya gelen TÜRKONFED heyeti, ‘Yeni Dönem Yeni Ufuklar’ vizyon belgesini ve bu belgede yer alan ‘Hayalimizdeki Türkiye’ manifestosunu paylaştı.

Süleyman Sönmez: “Hayallerimize kavuşmak için ‘ben’ değil ‘biz’ olalım”

İzmir’de düzenlenen “İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi”nin kapanış konuşmasını da yapan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, “Bizim hayalimizde; 11 ilimizi vuran, 81 ilimizin tamamını sarsan felaketin getirdiği tüm sıkıntıları giderecek, Cumhuriyetimizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkartacak bir dönüşüm için ‘orta gelir, orta demokrasi ve orta eğitim tuzağı’ndan kurtulan bir Türkiye var. Başta gençler ve kadınlar olmak üzere tüm bireylerin hayallerine erişme imkanına kavuştuğu bir ülke yaratmalıyız. Tereddüdü değil umudu çoğaltarak, ortak hayaller inşa ederek, topluma büyük uzlaşmanın mümkün olacağını gösterelim. Yeni bir hikaye yazalım ve bu işe de hikâyenin öznesini değiştirerek başlayalım yani ‘Ben’ değil yeniden ‘Biz’ olalım. En önemli sorumluluğumuz budur” dedi.

“Gelecek hayalini büyük çoğulculuk ve kapsayıcılıkla kurabiliriz”

“Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, yüz yıl önceki kurtuluş ruhu ve kuruluş iradesine ihtiyacımız var” diyen Sönmez sözlerine şöyle devam etti; “Yüz yıl önceki kurtuluş mücadelemiz, yalnızca askeri bir mücadele değildi. Adeta bir kader gibi kabullenilmiş cehalete, yoksunluğa, yoksulluğa ve adaletsizliğe karşı bir mücadeleydi. Kurtuluş ruhu; eğitimi, altyapıyı ve ekonomiyi kapsayan büyük bir silkinmeydi. Kuruluş irademiz de yalnızca bir yönetim biçimi değişikliğinden ibaret değildi. İşte şimdi de bu ruha ve iradeye ihtiyacımız var. Nasıl ki yüz yıl önce bu büyük bağımsızlık mücadelesini her ses, her renk, her düşüncenin ortak akılla hareket ettiği bir ‘Kurtuluş Savaşı Ruhu’ ile verdiysek, bugün de gelecek hayalini ‘büyük çoğulculuk ve kapsayıcılıkla’ yine hep birlikte kurabiliriz. Bunun yanı sıra ülkemizin refah seviyesini yükseltmek, gayri safi milli hasılamızı artırmak ve kalkınma hedeflerini tabana yaymak istiyorsak, hukukun üstünlüğünü ve yüksek demokrasi standartlarını benimsemeli, istikrarlı, öngörülebilir ve şeffaf bir ortam yaratmalıyız.”

“‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ demeye devam ediyoruz”

Türkiye’nin ‘demokrasi’, ‘çevre’, ‘dijitalleşme’, ‘kalkınma’ ve ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ olmak üzere geleceğe açılan beş kapısının olduğunu ifade eden Sönmez, son maddeye özellikle vurgu yaparak, “Toplumsal cinsiyet eşitliği için zihinsel ve kültürel dönüşümü başlatan, hayatın yarısını oluşturan kadınların yine hayatın her alanına, etkin ve aktif katılımını sağlayan bir Türkiye hayal ediyoruz. Öte yandan ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 Sayılı Kanun’un siyasetin bir pazarlık aracı olarak sunulmasından büyük bir endişe duyuyoruz. Kanunun etkili bir şekilde uygulanmasının yanı sıra şiddet ve ayrımcılığı ortadan kaldıracak, insanın insan olma hakkını savunan İstanbul Sözleşmesi gibi teminatları da daha güçlü bir şekilde desteklemek ve uygulamak durumundayız. Güçlü kadının; güçlü ekonomi ve güçlü demokrasiye giden yolun teminatı olduğunu düşünüyor, ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ demeye devam ediyoruz” diye konuştu.  

“Bilgi ve bilimle dayanıklı bir toplum inşa etmeliyiz”

Deprem ve sel felaketlerinin, Türkiye’nin afetlere karşı hazırlıksız olduğunu çok acı bir şekilde gösterdiğini belirten Sönmez şöyle devam etti; “Elbette dayanıklı şehirler, dirençli işletmeler ve güçlü bir ekonomiyi inşa etmeliyiz. Ama her şeyden önce dayanıklı bir toplum inşa etmeliyiz. Dayanıklı bir toplumu inşa etmenin başlangıç ve bitiş noktası; bilgiden ve bilimden geçiyor. Bilgi, bilim, akıl ve kurallarla inşa edilen sistem; liyakat, şeffaflık ve hesap verebilirlik ile desteklenirse dayanıklı toplumun temelini kuvvetlendirir. Yaşayacağınız her afet ve krizde insan dolayısıyla da toplum ayakta kalır.”

Kamu, STK ve iş dünyasıyla görüşüldü

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, Başkan Yardımcıları Salih Özen ve Feyyaz Ünal, Yönetim Kurulu Üyesi ve BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Karabağlı, Alp Avni Yelkenbiçer ile Genel Sekreter ve Yönetim Kurulu Üyesi Arda Batu’dan oluşan TÜRKONFED Heyeti, 100. Yıl Buluşmaları kapsamında bir dizi görüşme gerçekleştirdi. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar ve İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener ile bir araya gelen heyet, TÜRKONFED'in ‘Hayalimizdeki Türkiye’ vizyonunu paylaşırken, karşılıklı iş birliği süreçleri ve gündem değerlendirmesi de yapıldı. Sönmez ayrıca BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı ve BASİFED Yönetim Kurulu ile bir araya gelerek yeni dönem çalışmalarını dinledi.