Son yıllarda birçok gıda ürünü belirli aralıklarla zamlanıyor. Ekmek ile birlikte süt ve süt ürünlerinin yüksek zam seyri özellikle dar gelirli ailelerinin bütçesini zorlamaya devam ediyor. Durum öyle bir noktaya geldi ki, 1 kg peynir fiyatı, 1 kg et fiyatını geçmiş durumda. Doğal olarak "hayvancılıkta neler oluyor!" sorusu gündeme geliyor. Süt ve süt ürünleri sofraların olmazsa olmazı. Az da olsa her aile mutlaka evine süt, peynir, yoğurt almak zorunda. Çocuklu aileler için bu ürünler mutlak şekilde evlere girmeli. Süt ürünlerine ulaşamayan aileler için belediyelerin yaptığı çalışmalar çok değerli. Ücretsiz süt dağıtımı çocuklarımıza yapılan en güzel iyiliklerden biri. Umarım bu iyilikler farklı ürünlerle devam eder. Marketlerde sütün litre fiyatı 18 lira ila 27 lira arasında değişiyor. Fiyatlar makul değil. Ama artışlar mevcut duruma göre devam edecek gibi görünüyor. Yoğurt fiyatlarına yeni zam geldi. Peynir fiyatları ise hem can yakıyor, hem de cep yakıyor. En ucuz peynir 100 lira civarında. Firmalar, durumu farklı yöntemler kullanarak yumuşatmaya çalışıyor. 1 kiloluk yoğurtlar yerine 900 gram, 800 gram, 750 gramlık paketler ile fiyat alıştırması yapıyorlar.
SÜT NEDEN PAHALI?
Sorunun cevabı aslında tek cümlelik ve net. Sütü yanlış tarım ve hayvancılık politikalarından dolayı pahalı yemek zorunda kalıyoruz. TÜİK'in son verilerine göre, yıllık bazda tereyağı üretiminde yüzde 18,5, ayran üretiminde 8.8, içme sütü üretiminde yüzde 7,4 ve peynir üretiminde 5,1 azalma var. Azalmanın ana nedeni ineklerin kesime gönderilmesi. Üretici artan yem maliyetleri yüzünden hayvanlarına bakamaz hale geldi. Sonuç olarak ineklerini kesime gönderiyor. Kesime giden her inek süt fiyatlarını yükselten neden olarak karşımıza çıkıyor. Üretici hayvandan aldığı sütle yem maliyetini uzun zamandır karşılamakta zorluk çekiyor. Çiftçi bu konuda desteklenmezse sorun şehirlerde büyüyerek devam edecek.
Son cümle: "Sütsüz bir hayat olmaz. Sağlıklı bir nesil için her çocuğun süte ulaşımı sağlanmalıdır. Gerisi lafügüzahtır..."