Sessizliğin içinden geldim
Gökyüzünün maviliği ile büyüdüm
Rüzgarlarla hızlandım
Uzay tozlarına bulandım
Evreni kaplayan bir rüyam var
Ondandır telaşım.
Yaşam yeniden kurgulanırken
Olması gerektiği gibi olmalı her şey
Düzgün, çıkarsız, sevgi ve saygı dolu, abartısız
Her kim bunu istemezse
Bırakıp gitmeli, vazgeçmeli
Çirkinleştirmemeli artık bu dünyayı,
Rahat bırakmalı “iyi insanları” ve “canlıları”
Sessizliğin içinden geldim
Bilgisizdim ve hâlâ arıyorum doğrusunu
Umut tükenmemeli
Isıtmalı gerçekler yüreklerinizi
Yeniden yazılmalı yaşamın çizgisi üzerine,
Mor çiçek tarlaları arasındaki ağacın öyküsü
Sessizliğin içinden geldim
Ondandır ki, bu gürültü patırtı
Rahatsız ediyor benliğimi
Sebepsiz yere kırgınlık ve
Düşmanlık oluşturan her şey
Benden bir o kadar uzaktadır
Ondandır ki,
Kabul etmem mazeretsizlerin mazeretini
Sessizliğin içinden geldim
Bulutlardaki su buharı ile yıkandım
Güneşin yansımasını sevdim
Gölgesinde dinlendim yıldızların
Çılgın bir dünyaya düşerken
Birden bu gerçeğe uyandım
Ama değişmedim, vazgeçmedim
Özümden, sözümden…