14 Mayıs'a sayılı günler kaldı. Türkiye'yi yeni yüzyıla taşıyacak seçimler için Cumhurbaşkanı adayları kampanyalarını başlattı. Her ne kadar gergin bir siyaset ortamından geçsek de, geleceği dair umutlarımız hep yüksek oldu. Vatandaşlarımız, demokrasinin en büyük nimeti seçme hakkını kullanacak. Ülkeyi 5 sene yönetecek yeni Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçecek. Ülke tarihinde ilk defa bu kadar büyük ittifakların yaşandığı bir seçime gidiyoruz. Millet ve Cumhur İttifakı'nın yanında Ata İttifakı ve adayı da oy pusularında yerini alacak. Bu seçimin farklı bir seçim olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye'yi yönetecek kadroları seçerken aynı zamanda bir yönetim biçimini de oylamış olacağız. Mevcut iktidarın uyguladığı Başkanlık Sistemi'ne karşılık, Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin sunduğu Parlamenter Sistem seçeneği 14 Mayıs'ta bize tercih olarak sunulacak. İki sistem de çok konuşuldu tartışıldı. Ama benim önceleyeceğim durum ortak akıl ve çoklu düşünceden yana. Hiçbir ülke tek bir kişinin iradesine verilemez. Yetki ve karar mekanizmasında farklı kademelerin olması sağlıklı bir yönetim için olması gereken asıl durumdur. Kısacası biz 14 Mayıs'ta bir adayı seçerken aynı zamanda rejim oylaması da yapıyor olacağız. İşte bu yüzden bu seçimlerin önemi çok büyük.

SANA SÖZ UMUT BİTMEYECEK!
Millet İttifakı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim kampanyasını iki video ile başlattı. Videodaki bir cümle beni daha farklı etkiledi. "Birbirini incitmeyen, farklı olanı olduğu gibi seven-sayan, uzaklaşan değil, kucaklaşan bir Türkiye"... Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri değil mi şu anda kamplaşma, birbirini yok sayma. Kendi mahallesinden olmayanı linç etme. Yeni Türkiye'de herkes kendisi gibi yaşamanın özgürlüğüne ulaşmalı. Adalet duygusunun zedelenmediği, bireylerin devletin hiçbir kurumundan şüphe etmediği günleri yakalamak mümkün. Umudun olduğu yerde yaşam vardır. Geleceğe dair umutlarımız var, hep var alacak.

Son cümle: "En güzel şarkılarını bağıra-çağıra söyleyebilen, neşesi çocuklarının gözünden okunan bir Türkiye'ye çok yakında. Yine baharlar gelecek!".