İZMİR

Sakinlik isteyenlerin adresi: "Urla'nın en güzel köyleri"

Abone Ol

Şehir hayatından ve kalabalık tatil yörelerinden kaçanlar için Urla'nın köyleri tam olarak kafa dinlemenin adresi olarak karşımıza çıkıyor. Temiz hava, organik tarım ürünleri, deniz keyfi için  plajları ve kamp yerleriyle işte Urla'nın en güzel köyleri...

Urla Köyleri

Yemyeşil çamlar, gümüşi zeytinler ve bağlar ile çevrili Urla köyleri bozulmamış köy hayatını ve geleneklerini deneyimleyebildiğiniz, yerel lezzetleri tadabildiğiniz sakin, sessiz, doğal cevherler. Urla köyleri, mutlaka keşfedilmesi gereken sakinliği ve güzelliği ile sizi büyüleyecek eşsiz güzellikte yerler..

Uzunkuyu Köyü

İzmir Çeşme otobanında Zeytinler çıkışından çıktıktan sonra ilk karşınıza çıkan köy Zeytinler. Tarım ve küçükbaş hayvancılık ile uğraşmaya devam eden yaşlıca nüfusu ve balık çiftliklerinde çalışan gençleri ile taş evlerinde ve köy kıraathanesinde köy hayatını gözlemleyebileceğiniz, zeytinler ve çamlar arasında yemyeşil bir köy. Zeytinler’e 1 km uzaklıktaki Uzunkuyu Köyü de yemyeşil, tertemiz ufacık bir köy.  Uzunkuyu’da ziyarete değer nefis bir hazine var. 

  • Dünyanın en büyük zeytinyağı müze kompleksi olan Köstem Zeytinyağı Müzesi, 1’e 1 ölçekte zeytinyağı üretimi ezme sistemlerini, orijinal yöntem ve malzemelerine sadık kalarak yeniden canlandıran ve ülkemizde binlerce yıllık zeytinyağı kültür ve geleneğine şahit olabileceğiniz dev bir teknoloji ve sanayi müzesi. Zeytin işliklerinde kullanılmış tarihi ezme, sıkma, süzme aletleri, taşlar, tarihi fırınlar, burgu ezme makinaları, damacanalar, amforalar, el dikimi zeytin çuvalları, 3000 yıllık zeytinyağı kandili gibi özel  parçaları sergileyen müzede Köstem organik zeytin çiftliğinin  ve çevre köylerin yerel zeytin, zeytinyağı , şarap, peynir gibi ürünlerinin satıldığı dükkanı, ve tarihi dükkanlar yer alıyor. 

Barbaros Köyü

Ufak ancak gelişirken özünü korumayı başaran, kadınların işlettiği ev lokantaları ve el işi dükkanları ile kadın emeğine sahip çıkan ve koruyan, vizyonu ve felsefesi ile şehirlere örnek olacak bir köy Barbaros. 

Toprakla özdeşleşen geçmişlerini ve de imece geleneklerini yansıtmak ve yaşatmak için 2016’da ‘Oyuk Festivali’ yani korkuluk festivalini başlatmışlar. Eylül ayında gerçekleşen festival için köylülerin hazırladığı korkuluklar sokaklarda geçit törenleri yapıyor. Kimisi süslü kimisi şakacı kimisi de ürkütücü bu korkuluklar festival sonrası ise köyün sokaklarında daimi olarak sergileniyor. 

Barbaros Köyünde iken: 

  • Köy girişindeki Emek, Kültür ve Sanat Evi’ni mutlaka ziyaret edin. 
  • Barbaros’un en güzel ev yemekleri yapan aile lokantası Ebruli. Çalkama, keşkek, patlıcanlı börek, kuru fasulye, pilav gibi taze pişen günlük lezzetlerin tadına varabilir, ya da sabah köy yumurtası, tereyağı, peynirleri ve zeytinleri ile hazırlanmış kahvaltısını tadabilirisiniz. Diğer güzel alternatifler ise köy meydanında yer alan ilk kadın emeği lokantası olan Çağdaş, yanındaki Delice ve Yıldız Kafe. Baharın Kahvesi isimli köy kahvesinde çay, kahve veya reyhan ve karadut şerbeti içebilirsiniz.
  • Barbaros Köyü’ne özgü şeylerden biri de ‘Çat Kapı Evleri’. Kapılarında bu ibareyi gördüğünüz evlerin kapısını çalarak, ufak bir ücret karşılığında yöreye özgü lezzetleri tadabiliyorsunuz. Katmer en meşhur lezzeti. Patlıcan balığı da Barbaros ile özdeşleşen lezzetler arasında ön sıralarda yer alıyor. Nisan ayında köye özgü Karabaşotu (Fransız lavantası) reçelini, kış aylarında ise yerel otlarla odun ateşinde ya da köy fırınında pişen çalkamayı tatmalısınız.
  • Köyün sokaklarında orijinal Oyuk – Korkuluk’lar ile tanışmak için yürürken, Kirli Çıkın el işi atölyesi ve Mimas Sanat Evi’ni ziyaret edebilir, elişi ve doğal lezzetler satan tezgahlardan alışveriş yapabilirsiniz.

Yağcılar Köyü

‘Havası en güzel yer’ diye anılan, etrafı çam ormanları ve tarım arazileri ile çevrili, sadece iki sokaktan oluşan, tek kahvesi, tek bakkalı olan Yağcılar, ufacık bir köy.  Köyün sahili Urla’nın en güzel plajlarına ev sahipliği yapıyor. Demircili Koyu da bunlardan en meşhuru..

Kuşcular Köyü

Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde ‘Ya Helvacılar’da 7 dönüm üzüm bağım, ya da Azmak’ta bir teknem olsun’ diye bahsettiği köy: Kuşçular… 1990 öncesinde tütün tarlaları ile ünlenen Kuşçular’da tütün tarlaları tarihe karışmış olsa da yine tarım ile uğraşan köylülerin, doğal bir yaşam için şehirden buraya yerleşerek bağlar, at çiftlikleri, restoran ve kafeler açanların yaşadığı bir doğa cenneti.  

Özbek Köyü

Osmanlı döneminde Özbekistan’dan göç eden Özbekler’den ismini alan Özbek Köyü, aslında zamanında Rumların ve Türklerin bir dönem huzurla birlikte yaşadığı bir köy. 

Özbek Köyünde iken:

  • Balıkçı köyünün en keyifli deneyimi hafta sonları Akkum Limanı‘nda yapılan balık mezatı
  • Haftasonları kadınlar tarafından kurulan pazarı da ziyarete değer. Mevsimi ise nefis Urla enginarları, çeşit çeşit Ege otları, baharatlar, ev yapımı salça, reçel, erişte ve tarhana, zeytin, üzüm, köy ekmeklerini bulabileceğiniz pazarda, köye özgü Özbek Katmeri ve Yonga isimli hamur kızartmasını tatmanızı tavsiye ederiz. 
  • Turkuaz pırıl pırıl denizi, sarı kumsalı ile Akkum sahili köyün göz bebeği. Ayrıca yakınlarındaki Torasan, Maksut ve Eğri Liman bölgeleri görülmeye değer. 
  • Özbek köyünün sahilinde, denizin üzerinde gün batımına nazır bir akşam yemeği günü sonlandırmak, nefis bir deneyim. (gezenterlik.com)