Karabağlar Belediyesi, AKUT ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin düzenlediği etkinlik belediye konferans salonunda düzenlendi. Etkinliğe Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, CHP Karabağlar İlçe Başkanı Ali İhsan Yıldız, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşu tmsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Sağlıklı ve düzenli kentler yaratmamız gerekiyor
Panel öncesi kısa bir konuşma yapan Başkan Selvitopu, bugün Marmara depreminin yıldönümü olduğunu hatırlatarak Türkiye’de bir daha bu acıların yaşanmamsı için bilinçlendirme paneli düzenlediklerini ve bunun yaygınlaşması gerektiğini söyledi. İnsanları depremin değil, binaların öldürdüğünü belirten Selvitopu, “Bizim de yapmamız gereken bu binaların insanları öldürmeyecek şekilde inşa edilmesi. Planlı bir biçimde çalışmak ve sağlıklı, düzenli kentler yaratmamız gerekiyor. Karabağlar'da bu konular üzerinde yoğunlaştık. İmar planlarını ele aldık. Tüm Karabağlar'ın imar planlarını revize etmeye çalışıyoruz. Epey yol kat ettik. Çeşitli faaliyetlerimiz var. Bu alanlarda da olması gereken önlemleri almaya çalışıyoruz. Ayrıca olası bir depremde ilçemizde bulunan afet toplanma merkezi sayısını 32’den 115’ e çıkarıyoruz. Bunları da tek tek vatandaşlarımıza duyuracağız” dedi.
İzmir ve çevresinde 12 aktif fay var
Moderatörlüğünü İnşaat Mühendisi Abdullah İncir’in yaptığı panelde İnşaat Yüksek Mühendisi Atakan Özmen de yaptığı konuşmada, insanların bina alırken depreme uygun olup olmamasına bakması gerektiği bu konuda jeoloji ve inşaat mühendisleri odalarının kendilerine her zaman yardımcı olacağını belirtirken, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Atilla Uluğ ise, depremin oluşma nedenlerini anlatırken, önceden deprem tahmin edilebilir mi? yönündeki soruları yanıtladı. Uluğ ayrıca, İzmir ve çevresinde 12 aktif fay olduğunu sözlerine ekledi.
18 yıldan beri bu zafiyetleri konuşmamız utanç verici
AKUT Onursal Başkanı Ali Nasuh Mahruki ise 18 yıldan bu yana bu hala deprem zafiyetlerinin konuşuluyor olmasının utanç verici bir durum olduğunu belirterek, “Aslında bu durumdan herkes sorumlu. Ben de kendimi sorumlu tutuyorum. Demek ki yeterince anlatamadık. En önemli sıkıntı bu ülkede kontrolsüz göç, bunun karşılığında kaçak yapılaşma ve çarpık kentleşme. Biz ekonomiyi bölgelere yaymazsak, insanları insanca yaşayacağı şeyler yaratmazsak o zaman insanlar da o bölgelere akın akın gelirler. İşte İstanbul’da bugün 18 milyon insan yaşıyor” dedi.
Depremde neler yapmalıyız?
Arama kurtarma görevi sırasında yaşadığı tecrübeleri ve vatandaşların sorularını da yanıtlayan Mahruki, “Deprem sırasında evinizde oluşturacağınız hayat üçgeni işe yarayabilir. Ama garantisi yok. Biz Marmara Depremi'nde insanları hayat üçgeni sayesinde kurtardık. Deprem sırasında evinizde üzerinize yıkılabilecek dolaplar varsa sabitleyin. Paniğe kapılmayın, Zemin kattaysanız elbette çıkabilirsiniz ama üst katlardaysanız aşağıya inmeye çalışmayın. Depremden sonra AFAD, AKUT veya daha başka arama kurtarma ekipleri beklemek yerine mahalli afet gönüllüleri oluşturmak deprem sonrası enkaz altında kalanlar için çok çok önemli” diyerek sözlerini noktaladı.