İzmir'in Beydağ ilçesinde yapılan "Beydağ simit dürümü", Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretle tescillendi.
Beydağ, tarihin ilk çağlarından bu yana çeşitli kavimlerin yerleşip yaşadığı yerlerden biridir. Bu sebeple çeşitli kültüler bir araya gelmiş kendi mutfak kültürünü de beraberinde getirmişlerdir. Nasıl ki zamanında Seferad Yahudilerinin Anadolu mutfağına kazandırmış olduğu mayasız bir hamur işi olan boyoz İzmir’i akıllara getiriyorsa, simit dürüm denince adresin Beydağ’a çıkması şaşırtıcı olmayacaktır. Yine boyoz gibi tarihi net olarak bilinmemekle birlikte 100 yıldan fazladır fırınlarda yapılmaktadır. Beydağ ile özdeşleşmiş olan bu lezzet sadece İzmir’in Beydağ ilçesindeki fırınlarda her sabah yapılır ve gün bitmeden tükenir. Genellikle kahvaltılarda tercih edilmesinin sebebi yine yöreye ait tulum peyniri ile birlikte tüketiminin yaygın olmasıdır. İsmi, tüketiminin üzerine Ayçiçek yağı sürülmüş yumuşak simitin yine yağlı lavaşa sarılmış dürüm halinde gerçekleşmesinden dolayı Simit Dürüm olagelmiştir.
Beydağ Simit Dürümün özelliği ince, baklava yufkasına benzeyen lavaşın yağda pişirilmesi sonucu elde edilir. Beydağ ilçesinde yapılan simit dürümün yapımındaki farklılık, simit ve lavaşın başka hiçbir yerde birlikte tüketilmemesinden ve kullanılan lavaşın yağlı bir lavaş olmasında kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda simit dürüm yöreye özel tulum peyniri ile tüketilmektedir. Bölgeye ziyarete gelen yerli/yabancı turistlerin geldiklerinde tattıkları ve severek tükettikleri bir unlu mamuldür.
Bölge halkının geçim kaynağı tarım olduğu için un ile yapılmış ürünlerin çeşitliliği ve birlikte tüketilmesi görülmektedir. Bölge halkı eskiden tarlaya çalışmaya giden nene-dedelerinin sabah kahvaltısı olarak yanlarında götürdükleri simit dürümü tükettiklerini aktarmışlardır. Günümüzde de bu lezzetten kopmak istemeyen bölge halkı eskilerin adetlerini devam ettirmekte; bir dönem bayramların vazgeçilmezi olarak görülen simit dürümü günümüzde; bayramlar da dahil sabah işe gitmeden önce ya da sabah kahvaltılarında Beydağ’da bulunan fırınlara uğrayarak simit dürüm alır ve tüketir.
Beydağ’ındaki fırın sahipleri bu lezzeti koruyabilmek adına ürünün has özelliklerine ait üretim aşamalarını usta çırak ilişkisine dayandırarak günümüze kadar aktarılabilmiştir. Simit dürümün değişmeyen üretim aşamaları ve içine konulan malzemeler bugün de aynı şekilde devam ettirilmektedir.
Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, "Coğrafi işaret çalışmalarımız uzun soluklu bir çabanın ürünüdür. Ürünlerimizi tescil ettirdikten sonra üretimin yaygınlaştırılması ve ekonomimize en verimli biçimde entegre edilmesi hususu önem kazanıyor. Biz de konunun bütün taraflarıyla bir araya gelerek çalışmalarımızı bu alanda yoğunlaştıracağız. Amacımız ilçemizin biraz daha tanınması ürünlerini herkesin bilmesidir. Böyle ürünleri güvenilir olarak piyasaya lanse etmenin ancak böyle tescille olabildiğini ifade ederek, "Geleneksel metotlarla elde edilen bu ürünler kalite standartlarını yakalayan "Coğrafi İşaret" ile mümkün olabiliyor. Bu sayede bu ürünümüz markalaşacak ve rakiplerinden ayrılacak. Dolayısıyla Beydağ'ın bu ürünleri markalaştırmasıyla kent bir marka şehir olacak. Beydağ Simit Dürümü coğrafi işaret tescilinin tüm üreticilere ve Beydağ halkına hayırlı olmasını dilerim." dedi.
Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, bu leziz tattaki “Simit Dürümü” tatmak için tüm misafir ve doğaseverleri, tarihin gizli noktalarından beri varlığını koruyan Beydağ’a tarihsel bir geçmişi bulunan bu kadim lezzet ve artık coğrafi işaret tescilli simit dürümü yemeğe davet etti.