İzmir’in ilk kız okulu, Cumhuriyet döneminin ise ilk eğitim kurumlarındandır İzmir Kız Lisesi. Yunan işgali altındayken eğitime başlar. Yapımı ve kaderinde dönemin koşullarının izlerini taşır. Tepeden bakıldığında H şeklindeki Fransız yapımı bina, Kurtuluş Savaşı’nda İzmir düşmana kalsaydı Helen Hastanesi olarak hizmet verecekti. Ama bugün eğitim kurumları içinde Cumhuriyetin önemli envanterleri arasındadır.
İzmir’in, tarihi boyunca geçirdiği 1654, 1664 ve 1723 depremlerinin yanında, 1825’de ve 9 Eylül 1922’de kurtuluşu sonrasında çıkan yangınlar nedeniyle yapılarının büyük çoğunluğu yok olmuştur. Günümüze gelebilen sivil mimari örneklerinin çoğu, 19’uncu yüzyılın sonları ile 20’nci yüzyılın başlarına tarihlendirilmektedir.
Ülkenin eğitimli, aydın, çağdaş, cumhuriyetçi, genç bayanlarını yetiştirmek üzere kurulan İzmir Kız Lisesi’nin binası da, bu dönemlere aittir. 4 bin 428 metrekare yerleşim alanı bulunan yapı, taş duvardan oluşur. Neoklasik üslupta dikdörtgen planlı kesme taştan yapılan binanın üzeri kırma çatı ile örtülüdür. İki katlı olan yapının girişinde dört sütunun taşıdığı, dışarıya taşkın merdivenli bir giriş bölümü yer alır. Zeminden yüksek bir kaide üzerine oturtulmuştur. Cephe ise boydan boya iki kat sıra halindeki pencerelerle hareketlendirilmiştir.
Erken dönemin özelliklerinden olan iki katlı yapılarda görülen simetrik plan anlayışı, Kız Lisesi’nde de etkindir. Giriş aksında bulunan üzeri mermer kaplı bölümün formu, Selçuklu mimarisinin belirgin ögelerinden olan Taç Kapı’dan esinlenilmiştir. İzmir Kız Lisesi, 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescilli yapılar statüsünde bulunmaktadır.
Okulun Tarihi
İzmir Valisi Rahmi Bey, 20’nci yüzyılın başlarında İttihat ve Terakki Mektebi’nin yapımını başlatır. Ancak araya Yunan işgali girer ve yapı tamamlanamaz. Yunan işgal komiserliğinin girişimiyle bitirilen yapı, İzmir’in kurtuluşundan sonra, 1923 yılından itibaren bir süre Erkek Muallim Mektebi olarak kullanılır. İzmir Kız Lisesi ise 1915 yılında Özel İdare denetiminde “İnas İdadisi” adı altında eğitime başlar, ancak dönemin Maarif Bakanlığı okulun masraflarını kabul etmediğinden “Sultani” adını alamaz. Önceleri Kültür Park’a giden yol üzerinde İtalyan Kız Mektebi binasında hizmet veren İnas İdadisi, yeterli sayıda öğrencisinin olmaması ve harp yılları nedeniyle, eğitimine devam edemez ve kapanır. Yunan işgalinden sonra, 1922’de, şimdiki Karataş Lisesi'nin bulunduğu yerde mevcut eski bir köşkte eğitime başlanır. İzmir Kız Sultanisi adını taşıyan eğitim kurumu, İzmir Kız Lisesi’nin de temellerini oluşturur. 1923 yılında da bakanlıkça İzmir Kız Lisesi adı altında teşkilatlandırılır.
Erkek Muallim Mektebi’nin 1926 yılında Kızılçullu’ya taşınmasından sonra da bu bina, İzmir Kız Lisesi’ne ait olur. Böylece, eğitimli, aydın, çağdaş, cumhuriyetçi, yeni Türkiye’ye örnek olacak genç bayanları yetiştirecek modern bir eğitim yuvasının temelleri atılır.
Yatılı ve gündüzlü öğrenci mevcudunun gittikçe artması, Kız Lisesi’nin yeni bir binaya taşınmasını gerektirir. Okul, bir dönem, Alsancak Gündoğdu’daki boş bir binaya (şimdiki Namık Kemal Lisesi’ne) taşınır. Öğrenci mevcudu da günden güne artar. 1931 -1932 ders yılında sayı, 372’ye ulaşır. 1932-1933 öğretim yılında açılan fen şubesi ile öğrenci mevcudu 455’e yükselir.
İzmir Kız Lisesi’nde yetişen kişileri bir çatı altında toplamak amacıyla 8 Mayıs 1933 tarihinde İzmir Kız Lisesi’nde Yetişenler Cemiyeti kurulur. 1933-1934 öğretim yılı başında okula çok sayıda başvuru olur. Bu sırada mevcut sayısı 725’e ulaşır. Kız Lisesi binasındaki kimya, fizik ve tabiat laboratuvarları, çevredeki okullardan da rağbet görüyordu. Çok geniş olan binada resim atölyesi, musiki salonu, dikiş ve biçki mesai odaları da yer alıyordu.
Karataş’a dönüş
1936 yılı yazında, İzmir’deki lise ve ortaokulların imtihanlarını denetlemek için Ankara’dan gelen maarif müfettişleri, Kız Lisesi’nin yangın yerinde bulunmasını uygun görmezler. Müfettişler, lisenin Karataş’taki eski Erkek Muallim Mektebi binasına taşınmasını isterler. Böylece İzmir Kız Lisesi, Karataş’taki yerine döner.
1950’lerin sonuna gelinirken, binaya yemekhane ve derslik ilavesi yapılır. On yıl içinde de okul bahçesine 2 katlı, 14 derslikli bir bina eklenir. Binaya 1965 -1968 yılları arasında müdür olarak görev yapan Faik Eroğlu’nun adı verilir.
Başlangıçta ortaokul ve lise olarak eğitim veren okulun öğrenci sayısının artması nedeniyle kademeli olarak 1977 -1978 öğretim yılından itibaren ortaokul kısmı kapatılır. 1979 -1980 ders yılından beri yalnız lise olarak eğitimini sürdürmektedir.
Yangın
1985 yılı Haziran ayında okulun ana binasında yangın çıkar. Konferans salonundaki elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangında, ana bina, üst kat (yemekhane, yatakhane, derslikler) tamamen yanar. Arşivdeki belgelerin büyük bir kısmı, kül olur. Geçen süre içinde bina onarılarak, 1990 -1991 öğretim yılından itibaren tüm binalarda yeniden öğretim başlanır.
2000 -2001 öğretim yılı içerisinde tarihi bir karar alınarak, okul, Anadolu Lisesi statüsüne alınır ve karma eğitime geçilir. Erkek öğrencilerin de alınacak olması, lisenin isminin değiştirilmesini gündeme getirir. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, bu konudaki arayışlara nokta koyar ve okulun isminin aynı kalacağını açıklar.
Bir sonraki yıl, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Eğitime Destek” kampanyası çerçevesinde, tarihsel kültür mirası gözüyle bakılan ve zaman içinde yıpranan eğitim mekanlarına bakım çalışmaları yapılır. İzmir Kız Lisesi’nde de yapının özelliğine uygun olarak gerekli onarım ve yenilemeye gidilir ve okulun bahçesi düzenlenir.
2003 -2004 yılında okulun ismi “80. Yıl Lisesi” olarak değiştirilse de, bu değişiklik pek uzun sürmez. Okul, bir sonraki eğitim yılına eski adıyla başlar ve bu isim günümüze kadar gelir.
Okulun Ünlüleri
Türk toplumuna çok sayıda donanımlı insan kazandıran okuldan şu ana kadar çok sayıda öğrenci mezun olmuştur. Akla gelebilecek her türlü iş kolunda sayısız insan yetiştiren okul, Sezen Aksu (Sanatçı), Pakize Suda (Gazeteci-Sanatçı), Şenay Düdek (Gazeteci) gibi isimleri de mezun vermiştir. (İzmir Dergisi)