Ülke olarak deprem gerçeği ile yaşamaya devam ediyoruz. Kahramanmaraş merkezli son büyük depremin ardından olaylara karşı toplum olarak bakış açımız değişti. Bu hassas durum ne kadar devam eder bilemiyorum ama siyaset dahil her şey deprem üzerinden yeniden şekil almaya başladı. Marmara Depremi'nden sonra ortaya çıkan bilinç durumu, Kahramanmaraş Depremi ile kalıcı olacak gibi görünüyor. Bu durum gelecek için umut verici. Ülkenin güneyinde aralıklarla devam eden depremler, İzmir Foça'da yaşanan 4,1 büyüklüğündeki depremle bizleri de tedirgin etmeye başladı. 30 Ekim 2020'de yaşadığımız Sisam merkezli depremin ardından İzmir'de bilimsel çalışmalar başlamıştı. Bu çalışmalara acilen yapı stoku analizi yapılarak gerekli önlemlerin alınması kaçınılmaz bir gerçek olarak önümüzde duruyor. İzmir'de bulunan 13 diri fay, bizlere başka bir şans bırakmıyor. Bu faylardan biri dün Foça'da uyarı verdi. 

FOÇA'NIN DEPREMSELLİK TARİHİ
Tarih boyunca Foça depremlerden fazlasıyla acısını almış bir ilçemiz. 4 Nisan 1739 tarihinde 6,8 büyüklüğündeki depremde Foça büyük hasar alıyor.  Foça'nın 4'te 3 yerle bir oluyor. Bu depremde, eski Foça kalesinin kulesi ve duvarları yıkılıyor. Kale içindeki cami büyük zarar görüyor. Diğer büyük deprem Foça'da 19 Ocak 1909 tarihinde 6 büyüklüğünde meydana geliyor. Foça'da 700 ev yıkılıyor, binin üstündeki ev de kullanılamaz hale geliyor.  Medyada bilim insanları İzmir için uyarılarını yapıyor. Özellikle oturulmaması gereken ilçe ve semtlerin isimleri verilerek tehlikenin boyutu dikkat çekiliyor. Doğal olarak oturduğumuz binadan, deprem sonrası yaşanacaklardan tedirgin oluyoruz. Ama yapmamız gerek çok açık. Yaşadığımız binalar oturmaya elverişli değilse gerekli tedbirleri almak şart. Bireyler öncelikle kendi güvenliğini almak zorunda. İmkanları zorlayarak bunu yapmalıyız.

Son cümle: "İzmir'de 13 diri fay her an deprem üretmeye hazır. Zamanını bilemiyoruz. Önlem almak için hızlı davranmak şart..."