Hikâyemizin kahramanı Oskargoviç, Angarada yüksek rütbeli bir memurdur. Bir gün annesinden kendisini eve çağıran acele bir mesaj alır, fakat hızlı trendeki izdiham yüzünden birinci sınıf yataklı kompartıman yerine yolcu kompartımanında seyahat etmek mecburiyetinde kalır. Yani bizim imtiyazlı yüksek şahsiyet, Angara İstanbol arasında birkaç saat içinde olsa, vasat vatandaşlarla bir arada seyahat edecektir. Ama aslında kendisi de köylü olan Oskargoviç buna tahammül edemez. Herkesi küçük gördüğü için birkaç saatlik bu yolculukta bile tüm treni birbirine katar. İçinden çıktığı toplumdan o kadar uzaklaşmış, o kadar kibre kapılmıştır ki birkaç saat bile dayanamamıştır.
Bencileyin bu hikayede verilmek istenen mesaj şudur; dünün işçileri ve köylüleri olup kendini yetiştirmenin yanı sıra bizlere empoze etmeye çalıştıkları ama aslını bilmedikleri tevhid anlayışına bile uyamayan bugünkü ülke idarecileri Harun’u olmaya geldikleri halktan kopup, ayrı bir imtiyazlı sınıf teşkil etmişlerdir...
Hikayemizi okuyup istediğiniz gibi şekillendirip yeniden yazmak sadece ama sadece sizin elinizde...
Işık ve sevgiyle kalın!