Bir lider her şeyden önce bir oluş yöneticisidir.
O kendisindeki olumsuzlukları nasıl tanıyacağını ve onları nasıl çembere alıp kısıtlayacağını bilir. Tüm savaşları kazanmak için önce ‘kendisini yenmesi’ gerektiğini bilir.
‘Kişinin kendisini yenmesi’; olumsuz duygularımızın bizi yönetmesine ve boyunduruk altına almasına kesinlikle izin vermemek demektir. Düşüncelerimizin yıkıcılığını alt etmek ve kendimizi baltalamaya göz yummamaktır. Tüm sınırlarımızı aşmak, varlığımızı kaplayan gölgelerin şüphelerin ve korkuların koyduğu her engeli devirmek demektir.
‘Kişinin kendisini yenmesi’ bütünlüğe doğru gidilen yolda iradeyi gömülü olduğu yerden çıkartmak, met cezirlere karşı yüzmek demektir. Yaşamda yapılacak başka bir şey yok! İnsanın yaşamında maruz kaldığı sınavlar, işindeki sorumluluklar ve bu yolculuğunda önüne çıkan tüm zorluklar; içinde taşıdığı o gürültülü kalabalığı yatıştıracak ve ruhunu sadeliğe ve oluş birliğine taşıyacak fırsatları temsil ederler.
‘Kişinin kendisini yenmesi’ ; içine sızmaya çalışan en küçük bir olumsuzluğa, alçalmaya veya hüzün kırıntısına, geçit vermemek, engel olmaktır. Kendini yenmek’ ; dünyaya bağımlı olmamak, yaratıcı olmak, kendinin efendisi olmak ve dolayısıyla da dünyanın efendisi olmak demektir.
Zaman sana saldırdığında sen zamanı yut.
Istırap sana saldırdığında sen ıstırabı yut.
Şüphe sana saldırdığında sen şüpheyi yut.
Korku sana saldırdığında sen korkuyu yut.
Kendi kendimizin lideri olmaya ne dersiniz?
Kendi kendinizin lideri ve efendisi olmaya var mısınız?
Işık ve sevgiyle kalın!.