Kültür-Sanat

Benan Bilek’in ilk romanı raflarda yerini aldı

Abone Ol

Edebiyat dünyasında 3. kitabı ile yerini alan Benan Bilek, Alsancak sokaklarındaki yaşanmışlıklardan yola çıkarak bu kez ilk romanı olan Punta; Bir Meyhanenin Romanı ile okuyucusunun karşısına çıktı.

Alsancak Mülkiyeliler Birliği Lokali’nde dostlarının davetli olduğu bir gecede yeni kitabını imzalayan Benan Bilek, lezzet dolu, müzik dolu romanının bazı bölümlerinin sonundaki QR kodlarla PUNTA müzikleri ile de okuyucusuna sürprizler yaşatıyor.

Bilek, üstelik kitabın sonundaki yemek tarifleri ile de Punta lezzetlerini okuyucuları ile buluşturuyor.  

Alsancak'ta bir kadının meyhanesi Punta. Asuman'ın. Seksenli yılların sonunda . Punta şehir kadının günlük sıkıntılarını unuttukları bir mekan gibi görünse de, müdavimlerinden hanendesine, şefinden saz heyetine, orada var olmaya çalışanların farkında olmadan geçmişle hesaplaştıkları bir yuva. Güvenli alan.

Katre, Selda, Leto, Gamze, Pelin, Asuman, azıcık George, Ecir, Halim ve bir sürü hayat sizi bekliyor Punta'da.

Punta; Bir Meyhanenin Romanı, Benan Bilek’in üçüncü kitabı. Geçtiğimiz yıl yayınlanan Gece Tuşları öykü kitabından sonra bu kez farklı hayatlara değindiği bir romanla çıkıyor karşımıza.

Kitabın arka kapağında dilbilimci ve yazar Hakan Akdoğan’ın imzası var. Akdoğan kitabın sürprizlerini gizli tutarak şöyle yorum yapmış: “Varoluş sıkıntılarıyla baş etmeye çalışanlar, bir sihirbaz arketipi, bir masum arketipi, annesini öldürmek isteyen bir Elektra, geçmişin yükünü sırtından atamayan bir Sisyphos, Odipal kompleks soslu erkekler, Asuman, Ecir ve diğerleri. Geçmişin tortularıyla geleceğin arasında sıkışan insanların tekinsizliği.Kavranamayan hayat, belleğin zorlanma hali. Mekânın psikolojisi.

Punta hepimizin evi. Kendimizden bile sakladıklarımızın ayan beyan olduğu bilinçaltı. Yediğimiz, içtiğimiz, sevdiğimiz, sevildiğimiz, korunaklı hissettiğimiz yer. Benan Bilek, yazısını psikolojiyle, sosyolojiyle, felsefeyle güçlendiriyor. Üstelik Punta'daki mezelerin tarifleriyle, orada çalan müziklerin bağlantılarıyla ilginç bir kolajın eşliğinde. Hem de hüzün içinde bile bize kahkahalar attıran bir üslupla.”