Bayramda kapalı kapıları açalım!

Abone Ol

Ülkemizde inanç durumu ne olursa olsun, bayramlar herkes için önemlidir. Bayramlar, kutsallığın yanında yıllardır Türk toplumunda bir kültür haline gelmiştir. Bu kültür son zamanlarda teknolojinin hızlı gelişmesiyle erozyona uğrasa da bayramlar aile olmanın, bir olmanın en büyük günleri olarak hayatımızda yer almaya devam ediyor. Çekirdek aileler bayramlarda çekilen fotoğraflarla yaş alır. Aileden eksilenler, aileye yeni katılanlar yıl yıl değişse de değişmeyen kültür ana-baba ocağında yaşanan buluşmalardır. Aile büyükleri günler öncesinden başlar bayram hazırlıklarına. Her bir torunun sevdiği yemekler ve tatlılar ayrı ayrı yapılır. Tüm kuşaklar bir kaç günlük de olsa tek duygu ve amaç için birbirine sarılır. Bayram elbisesi ve bayram harçlıkları yıllar içinde önemini yitirmiş görünse de büyükten küçüğe yayılan aile sevgisi önemi azalmadan kuşaklara aktarılır. En zor bayramlar ana-baba ocağından uzak kalınan bayramlardır. Askerlik yapanlar, yurt dışında yaşamak zorunda kalanlar veya özgürlükten mahrum mahpuslar bunun ne demek olduğunu çok iyi anlar. Bayram sabahı aileden uzak kalmanın burukluğu hiçbir şeye benzemez. Bizim çocukluğumuzda büyüklerimiz en güzel giysi ve takılarını bayram günleri takardı. Her evin bütçesine göre bayramda misafire ikram edilecek yemek ve tatlı olurdu. Hele ki, sülale çok büyükse her gidilen yerde yenenlerden kan şekeri tavan yapardı. Adı üstünde Ramazan Bayramı kültürümüzde Şeker Bayramı olarak geçiyor. Ama yine de yeme içme konusunda dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle yaşı ilerlemiş olanlar.

BU BAYRAM BİR KAPI BİR GÖNÜL AÇALIM!
Bayramı en zor geçirenler akrabaları olduğu halde kapısı açılmayanlardır. Toplumuzda o kadar yalnız yaşayan var ki. Daha önce Yalnızlık Pandemisi başlıklı yazımızda bunu irdelemiştik. Bir de gerçekten yalnız olanlar var. Hayatta bir nedenden dolayı tek kalanlar. Bu bayram size önerim, çevrenizde size en yakın tanıdığınız-tanımadığınız bir yalnıza bayram kutlaması için kapısını çalmak. Elimize alacağımız bir dal çiçek onların gönül dünyasını müthiş zenginleştirecektir. İnsanlar aç ve ekmeksiz kalabiliyor. Bir şekilde yemek bulunuyor ve karın doyuyor. Ama inanın sevgisiz kalmanın açlığını hiçbir şey doyuramıyor. Yaşlı insanlarımıza bir günlük de olsa sevgi eli uzatmak, gönül köprüsü oluşturmak bu bayramda yapılabilecek en güzel iştir.

Son cümle: "Güzel ve ahlaklı insanların çoğalarak büyüdüğü bir ülke özlemi ile bayramınız kutlu olsun..."